AYM, “BAŞBUĞ HAK İHLALİNE UĞRAMIŞTIR..” KARARINI VERDİ
Anayasa Mahkemesi, İlker Başbuğ'un özgürlükten yoksun bırakmanın hukuki olmadığı iddiasının, "yerel mahkemece etkili bir şekilde incelenmeden reddedilmesi ve mahkumiyete ilişkin gerekçeli kararın açıklanmamasından" dolayı Yargıtay önüne götürülememiş olması nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliğine ilişkin haklarının ihlal edildiğine karar verdi.
Anayasa Mahkemesi, ihlal kararı nedeniyle gereğinin yapılması ve İlker Başbuğ'un tahliye talebi hakkında karar verilmesi amacıyla karar örneğinin yerel mahkemeye gönderilmesine karar verdi.  
Anayasa Mahkemesi, İlker Başbuğ'un yaptığı başvuruyu karara bağladı.
Yüksek Mahkeme, Başbuğ'un "kişi hak ve hürriyetlerinin ihlal edildiğine" karar verdi. Karar gerekçesini ise şöyle açıkladı;
"İlker Başbuğ'un özgürlükten yoksun bırakmanın hukuki olmadığı iddiasının, "yerel mahkemece etkili bir şekilde incelenmeden reddedilmesi ve mahkumiyete ilişkin gerekçeli kararın açıklanmamasından" dolayı Yargıtay önüne götürülememiş olması nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliğine ilişkin haklarının ihlal edildiğine karar verilmiştir."
NE ANLAMA GELİYOR?
Peki Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı ne anlama geliyor.
Balyoz davası avukatlarından Haluk Pekşen, kararın Başbuğ'un "kesin tahliyesine neden olacağını" söyledi.
Hürriyet'e açıklama yapan Pekşen, Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin özgürlük ve güvenlik hakkını düzenleyen 5. maddesi ile adil yargılanmaya ilişkin 6'ıncı maddesinin ihlal edildiğine karar verdiğini söyledi. Pekşen, "Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı, alt mahkemenin yargılama ve tutuklama kararlarını gözden geçirmesini öngörmektedir." dedi.
"YARGITAY SÜRECİNİ BEKLEMEYE GEREK YOK"
Pekşen, Anayasa Mahkemesi kararında, alt mahkemenin hala Başbuğ hakkındaki hüküm için gerekçeli kararını yazmamış olmasının da, Yargıtay'a başvurulmasının önüne geçildiğine özel bir vurgu yaptığına dikkat çekerek, şöyle konuştu;
"Anayasa Mahkemesi, Yargıtay temyiz sürecinin de başlatılmamış olmasına dikkat çekmektedir. Yargıtay'a henüz başvurulamamış olması da bir hak ihlalidir. Dolayısıyla, Yargıtay sürecinin beklenmesinin de hukuki bir gereklilik olmaktan çıkarmıştır" dedi.
HUKUKÇULAR NE DEDİ
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANI METİN FEYZİOĞLU
İlker Başbuğ'un şu andan tezi yok derhal tahliye edilmesi lazım. Bir gerekçeli kararı yazmaktan aciz, kapısına kilit vurulmuş mahkemelerden söz ediyoruz. İlker Başbuğ'un 700 bin kişiye komuta eden İlker Başbuğ'un, web sitesi üzerinden nasıl darbe yapacağının gerekçesi yapılması gerekiyor.
Mahkumiyetleri peşin peşin verdlier, şimdi gerekçeyi bulmaya çalışıyorlar. AYM'nin ise vermiş olduğu karar sadece gerekçenin yazılmamış olmasına dayanmıyor. Tutuklamada yeterli gerekçe yazılmam
Rıza Sarraf denilen, ne iş yaptığı bizce meçhul. Sadece bakan evlatçıklarıyla yakın ilişkide olmak suretiyle akıl almaz servetler kazandığı bilinen bir zatın, konumu dolayısıyla tahliyesine karar verildiği Türkiye'de, bir dakika bile zindanda tutulamayacak bir kişi varsa İlker Başbuğ'dur, Engin Alan'dır, Doğu Perinçek'tir.
Rıza Sarraf'ın bakan çocuklarının konumlarından binlerce kat daha muteber olan insanlardır. ben İlker Başbuğ'un avukatlarına öneriyorum, tüm avukatlara öneriyorum. Ne iş yaptığı belli olmayan bir zatı muhteremin tahliye kararı artık içtihattır, bunu emsal göstersinler. Türkiye'deki her tutuklu mahkemeye başvursun. Konumum dolayısıyla tahliye edilmek istiyorum desin.
Bu karardan sonra bir dakika bile daha fazla tutuklu kalması artık kabul edilemez. Şunu da çok ifade edeyim HSYK'nin teftiş mekanizmasının adalet bakanına doğrudan bağlanması ve dolayısıyla Başbakan'a bağlanması, Türkiye'deki bütün hakim ve savcıları Başbakan'ın insafına terk etmiş durumundadır. Türkiye'nin binlerce çalışkan ahlaklı hakimi vardır. Bunu kabul etmek mümkün değildir.
HSYK'nın teftiş mekanizması Başbakan'a bağlandıktan itibaren, zindanda tutulan herkesin sorumluluğunu artık Başbakan'da görürüm. Tahliye kararı verilmeyen her olayda başbakan sorumludur.
TAHLİYE BUGÜN OLUR MU
Ben bir dakika içinde olmasını istiyorum. Karar yazıldı bildiğim kadarıyla, derhal götürürler, birazcık fazla mesai yapıversin hakimlerde. Çünkü İlker Başbuğ yeterince fazla mesai yaptı İlker Başbuğ.
Burada sadece İlker Başbuğ'u tahliye etmeyecekler, kendi namuslarını, yargının namuslarını da kurtaracaklar.
CEZA HUKUKÇUSU YILMAZ YAZICIOĞLU
NTV canlı yayınına katılan ceza hukukçusu Yılmaz Yazıcıoğlu şunları söyledi:
Bu sadece özgürlüğün kısıtlanmasına ilişkin bir karar. Yargıdaki orantısız güç kullanımına ilişkin bir karar. Hükme ilişkin değil. Buradaki espri şu. Gerekçeyi mahkeme yazmadığı için Yargıtay'da da tahliye hakkınız vardı. Şimdi yazsalar bile tahliyenin gerçekleşmesi gerekiyor.
Anayasa Mahkemesi'ne bu kararına uymazsa, o zaman kasıtlı olarak özgürlüğü kısıtlamış oluyor. Bu karar faksla iletildiği için bu akşam o mahkemenin, orada hazır olması gerektiği için, faks ellerine ulaştıkları zaman karar vermeleri gerekiyor. Kişinin öneminden de yaptığı görevden de bahsediyor. Balbay kararında diyordu ki o süre çok uzundur. Burada tutuklama bakımından gerekçe koyamamıştır deniyor.
 
Editör: Haber Merkezi