TÜRKİYE KAMU-SEN
TÜRK EĞİTİM-SEN
Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu
Kamu Çalışanları Sendikası Afyonkarahisar Şubesi
 2014 – 2015 eğitim-öğretim yılı ilk ders zili 15 Eylül 2014 Pazartesi günü çaldı. Türk Eğitim Sen Afyonkarahisar Şubesi olarak yeni eğitim-öğretim yılının tüm eğitim çalışanlarına, öğrencilerimize, ilimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz.
     Gönül isterdi ki problemsiz bir yıla başlayalım. Ancak; Milli Eğitim camiasında problem çok, sıkıntı had safhada. Okullara yaptığımız ziyaretler sırasında Afyonkarahisar merkez ve ilçelerinde bazı okulların eğitim öğretime hazır olmadıklarını gördük ve eksiklikleri siz değerli basın mensuplarıyla paylaşmıştık. Merkez Toki Yatılı Bölge Ortaokulu'nun bahçesi hafriyat yığılı bir şekilde ve su birikintileriyle kaplı vaziyetteydi. Sosyal Bilimler Lisesi’nin bu eğitim-öğretim yılına yetiştirilmesi gereken kız pansiyonu tamamlanamadığından açılamamıştı, açılmayacağı velilere bildirilmemiş ve öğrenciler mağdur edilmişti. İl dışından gelen çocukların ne olacağı muammaydı. Bu konuyla ilgili muhatap dahi bulunamamıştı. Yine Sosyal Bilimler Lisesinin bahçesi çamur ve su birikintileriyle dolu olduğunu, bu okulların kabulünü kim, neye dayanarak yaptığını sormuştuk. Sandıklı ilçesinde de Ali Çetinkaya Ortaokulu ve Zübeyde Hanım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi okullarının eğitim-öğretim yılı başlamasına rağmen tuvaletlerinin henüz inşaat halinde olduğunu, Hisar Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesine ulaşımı sağlayan eski Afyon caddesinde kaldırımların eksik olduğunu vatandaşların, okulun ve Kredi Yurtlar Kurumu tarafından kaldırımların işgal edildiğini söylemiştik.
Okul müdürlerini bin bir cambazlıkla yetersiz puan vererek öğretmenliğe döndüren İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinin, okulları eğitim-öğretime hazır hale getiremeyerek kendilerinin yetersiz oldukları ortaya çıkmıştır.Bize gelen duyumlar okulların birçoğunun bu durumda olduğu yönündedir. Okul bahçeleri çöp içinde, inşaat artıklarıyla dolu ve sınıflar toz toprak içindedir. Pek çok okulda temizlik de velilere düşmüştür.
İdarecilerin Ataması
     Bildiğiniz gibi 14 Mart 2014 tarihinde resmi gazetede yayınlanan MEB yasası gereği, bu tarihte 4 yılını doldurmuş olan tüm müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcılarının görev süreleri 13 Haziran 2014 tarihinde sona ermiştir. Yine, 10 Haziran 2014 tarihinde yayınlanan yönetmeliğe göre de bu arkadaşlar, yeni idareciler atanana kadar bu görevlere vekaleten devam etmektedirler. İlimizde müdürlük görevi bu yasa ile elinden alınan 272 okul müdürü, 10 Haziranda yayınlanan yönetmelik gereği daha önce defalarca söylediğimiz yöntemle değerlendirilmiş ve bunlardan 98 tanesi 75 ve daha üstü puan alarak yeniden müdürlüğe müracaat etme hakkı kazanmış,174 tanesinin ise görev süreleri uzatılmayarak müdürlükleri ellerinden alınmıştır. Bu 98 müdürden 49 tanesi kendi okul veya kurumunda kalmış, 48 müdür de başka okullara müdür olarak görevlendirilmişlerdir. Yanlış anlaşılmalara sebep verdiğini düşündüğümden burayı biraz açmak istiyorum.
  Kendileri Çalıp Kendileri Oynuyor
Değerlendirmeye giren 272 müdürden 108 tanesi Türk Eğitim-Sen, 137 tanesi Eğitim Bir-Sen, 14 tanesi diğer sendikalara üyedir. Geriye kalan 13 müdür ise hiçbir sendikaya üye değildir. 75 ve üstü puan alan ve başarılı sayılan 98 müdürün 92 si Eğitim Bir-Sen, 5 i Türk Eğitim-Sen üyesidir. Yine 1 arkadaşımızın ise sendikası yoktur. Burada dikkatinizi çekmek istediğim konu ise şudur. Başarılı sayılan bu 98 arkadaşın büyük bir çoğunluğu gerçekten bu puanları hak eden, işini düzgün yapan müdürlerdir. Ancak, bu 98 kişinin içinde işini düzgün yapmayan çok az kişide maalesef mevcuttur. Yine 75 puanın altında kalan 174 müdürden bazıları bu sonucu hak etmektedir. Ancak, bu arkadaşların içinde de işini düzgün yapan ve görevinin başında kalması gereken çok sayıda müdür vardır. Maalesef puanlamayı yapan milli eğitim müdürleri ve şube müdürleri yeterince adaletli davranmamışlardır. Eğitim Bir-Senli arkadaşlara cömert davranan bu arkadaşlar, bu sendikaya üye olmayan diğer arkadaşlara gelince pintileşmişlerdir. Değerlendirme yapanların tamamı Eğitim Bir-Sen üyesidir. Değerlendirme yapanların büyük bir çoğunluğu yeni atandığından puan verdikleri kişileri de yeterince tanımamaktadırlar. Kısaca, değerlendirme yaparken müdürlerimizin bilgi birikimi, donanımı, tecrübesi, liyakati, kabiliyeti değerlendirilmemiştir. Başka bir ifadeyle “Kendileri çalmış ve yine kendileri oynamıştır”. Bizim de bütün itirazımız bu noktayadır.
     Atamalarda Yandaş Sendika Gözetiliyor
     Şimdi sıra müdür başyardımcısı ve müdür yardımcılarına gelmiştir. Maalesef bu arkadaşlarda kıyıma uğramaya başlamışlardır. Yaptığı işe hakim, işini iyi bilen arkadaşlar öğretmenliğe döndürülmekte, yerlerine ise hiç idarecilik tecrübesi olmayan yeni kişiler atanmaya başlanmıştır. Burada da gözetilen tek şey yandaş sendikaya üye olma özelliği ön plana çıkmaktadır. Bu arkadaşlardan sonra da sırada öğretmenlerin olduğu görülmektedir. Meclisten geçen torba yasaya öğretmenlere, rotasyon getirecek bir madde de yerleştirilmiş ve rotasyonun alt yapısı hazırlanmıştır. Öğretmen arkadaşlara en geç önümüzdeki yaz tatilinde rotasyon görünmektedir. Bu sebeple birçok öğretmenimiz şu anda tedirgin bir bekleyiş içerisindedir.
     Eğitim Çalışanları Mutsuz
     Eğitim çalışanları mutsuz, eğitim çalışanları isteksiz, eğitim çalışanları tedirgindir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı söz verdiği ve toplu sözleşmede bazıları kabul edildiği halde;
     4-C li personele kadro verilmesi,
     2005 yılından sonra göreve başlayan personele bir derece verilmesi,
     Disiplin cezalarının affı ve yeniden düzenlenmesi,
     Yardımcı hizmetler sınıfına ek gösterge verilmesi,
     Yıllık izinlerin iş günü esasına göre düzenlenmesi,
     Emekli ikramiyesinin hesaplanmasında 30 yıllık hizmet süresi sınırının kaldırılması, gibi konular hayata geçirilmemiştir. Ayrıca, 2014 yılı maaş artışı enflasyonun çok altında kaldığından tüm memurlarımıza enflasyon farkı verilmelidir.
Problemlerimiz elbette bunlarla sınırlı değildir. Ancak, basın açıklamamızın daha fazla uzamaması adına son söz olarak diyorum ki;
     Yandaş yönetici değerlendirmesine hayır demek için,
     Nitelikli eğitim, itibarlı öğretmen ve eğitim çalışanı için,
     Tüm eğitim çalışanlarının ekonomik ve sosyal hakları için,
     Angarya nöbet görevine dur demek için,
     İlk defa alamadığımız enflasyon farkı için,
     4-C ve taşeronlaşmaya karşı durmak için,
     Akademik zam, üniversite çalışanlarının ekonomik ve sosyal hakları için,
     Daha demokratik üniversite için,
     Hak, hukuk ve insan hakları için,
    24 Eylül’de İş Bırakıyoruz.
                Ey Milli Eğitim Çalışanı… Herhangi bir sendikaya üye ol veya olma fark etmez. Bizleri devlet memurluğundan hükümet memurluğuna dönüştürmek isteyen zihniyete karşı, eğitime siyaseti karıştıran zihniyete karşı ve en önemlisi de milli eğitimde muhalif düşünmeyi SIFIRLAMAYA çalışanlara karşı, 24 Eylülde yapacağımız iş bırakma eylemine destek ver. Biz hep birlikte güçlüyüz. Mücadele edenler her zaman kazanamazlar ancak kazananlar her zaman mücadele edenlerdir.
TEOG
Öte yandan velilerimize de şu çağrıyı yapmak istiyoruz: Sadece eğitim çalışanlarının değil, çocuklarımızın da geleceği tehdit altındadır. TEOG yerleştirmelerinde yapılan hatalar, öğretmen ve derslik açığı, ücretli öğretmenlerin derslere girmesi, birleştirilmiş sınıf uygulaması, okullarda ikili eğitim yapılması, eğitimin niteliğinin, kalitesinin azalması, kendi yağıyla kavrulan devlet okullarına ödenek ayrılmamasına rağmen özel okullara teşvik verilmesi; okulların liyakatten, bilgiden, tecrübeden yoksun insanlara teslim edilmesi Türk milli eğitimi için en tehlikeli hususlardır. Şundan emin olunmalıdır ki, biz daha iyi bir eğitim hizmeti verebilmek için sesimizi yükseltiyoruz. Bu nedenle 24 Eylül tarihinde çocuklarınızı okula göndermeyerek, bu eylemimize siz de destek verin. 24 Eylül’de öğretmenlerimizin, okul yöneticilerinin, eğitim çalışanlarının hak arama mücadelesine katkıda bulunun.
Eyleme herkesin destek vermesini istiyoruz. Bu noktada eğitim çalışanlarının birlikteliği çok önemlidir. Unutulmamalıdır ki; eğer bir ve beraber olursak, sesimizi yüksek perdeden duyurursak, kenetlenirsek, sağlam bir irade ortaya koyarsak, o zaman yanlışlıklara, haksızlıklara, adaletsizliklere dur demek mümkün olabilecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Saygılarımla…
               
 
22.09.2014                                                                                                        Nizamettin ŞENOL
Şube Başkanı
Kamu-Sen İl Temsilcisi
 
 
Editör: Haber Merkezi