Ömeroğlu: Kendiliğinden harekete geçme yetkisi istiyoruz
Kamu Başdenetçisi (Baş Ombudsman) M. Nihat Ömeroğlu, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 1 yıllık faaliyetleri hakkında Kamu Denetçiliği Kurumu Ombudsmanları Mehmet Elkatmış, Serpil Çakın, Zekeriya Aslan, Abdullah Cengiz Makas ve Genel Sekreter Mustafa Tutulmaz ile birlikte TBMM’de düzenlediği basın toplantısında basın temsilcilerine bilgi verdi. Baş Ombudsman Nihat Ömeroğlu, özellikle toplumsal olaylarda ‘Ombudsman bu olaya neden el koymadı, neden Kamu Denetçiliği bununla ilgilenmiyor’ gibi bir takım şikâyetlerin olduğunu söyledi. “Bizim yasamızda Anayasa’nın 74. Maddesine göre kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu, etkin bir şikâyet mekanizması oluşturmak için kurulmuştur, temel şart şikâyet şartıdır. Eğer bize şikâyet edilmezse biz hiçbir olaya el koyamıyoruz” ifadelerini kullanan Baş Ombudsman Nihat Ömeroğlu, 1 yıl içerisinde kendi yasalarında gördükleri eksiklikleri tespit ettiklerini ve yakın bir gelecekte yasa değişiklik taslağını tamamlayıp ilgili makamlara sunacaklarını açıkladı. Ömeroğlu, “Kendiliğinden harekete geçme yetkisi istiyoruz” dedi.
Ombudsmanlık kurumunun Batı’da çok önemsendiğini söyleyen ve Türkiye’de bu ilginin tam göremediklerini ifade eden Nihat Ömeroğlu, kurumsal olarak toplumda tanınırlıklarının artırılması için önemli çalışmalar yaptıklarını söyledi. İdareden kendilerinin de beklentisi olduğunu kaydeden Ömeroğlu, “Biz burada kurumsal anlamda ortadayız ve nötr durumdayız. İdarenin tavsiyelerimize uyumu beklentilerimizin çok altında” diye konuştu.
“Anayasamız değişmedikçe Ombudsmanlık kurumunun yasaların Anayasa’ya aykırı olduğunu yüksek mahkemeye götürme yetkisi yoktur” diyen Nihat Ömeroğlu, bunun tamamen siyasi iktidarın iradesine kaldığını söyleyerek yasa taslağında bunu teklif edeceklerinin altını çizdi. Kamu Denetçiliği Kurumu isminin değişmesi gerektiğini belirterek bu konuda karşılaştıkları sıkıntıları anlatan Ömeroğlu, insanların kamuoyunda Obudsmanlığı daha popüler bulduklarını ve bu kelimenin kurumu daha iyi anlattığını ifade etti.
2014 yılı itibariyle toplam 99 karar verdiklerini, 27 tavsiyede bulunduklarını, 58 şikayete ret verdiklerini açıklayan Ömeroğlu, “Geçen yıl tavsiye kararlarımıza uyum yüzde 20 civarındaydı. Bu çok düşük bir oran. Önümüzdeki yıllarda hedefimiz yüzde 50. Bu seneki tavsiye kararlarına uyum ise yüzde 14 civarında. Bunlar bizim beklediğimiz şeyler değil. Bu sene ilk 3,5 ay içinde gelen şikayet sayısı bin 582. Ankara’dan 610, İstanbul’dan 150, Kahramanmaraş’tan 70 şikayet gelmiş. En az başvuru, Bayburt’tan 1, Bolu’dan 1 ve Muş’tan 1 başvuru olmuş” şeklinde konuştu.
Tavsiye kararlarına neden uyulmadığının sorulması üzerine, başarısızlıklarına mazeret olarak bunu öne sürmediğini söyleyen Ömeroğlu, 90 yıllık Türkiye Cumhuriyeti’ndeki idari yapılanma, bürokrasi, bürokrasideki katılık, şeffaf olmama, hesap verebilmenin olmayışı, zamanında vatandaşa dönülmeyişi, kararların zamanında verilmemesi kültürünü kurumlarda kırmalarının mümkün olmadığını belirterek, “Biz aynı zamanda idareye yeri geldiği zaman yasal mevzuatta değişiklik önerisinde de bulunuyoruz. Bu uyulmama konusu biraz alışkanlıktan geliyor. Türkiye’de mahkeme kararları her zaman uygulanıyor mu? Bizim kurumumuza ‘mahkeme kararları uygulanmadı’ diye bir çok şikayet geldi. Ekibimizle canla başla çalışıyoruz” açıklamasında bulundu.
 
Kamu Denetçiliği Kurumu’na twitter ile ilgili bir şikayetin gelip gelmediğine ilişkin soruya, “Twitter ile ilgili bize herhangi bir başvuru olmadı. Bende Twitter mağdurlarındanım. Yargıya intikal eden konularda bizim yetkimiz yok” şeklinde yanıt veren Ömeroğlu, yargıya gitmeden önce ilk müracaatın kendilerine gelmiş olması durumunda inceleyip bir karar verebileceklerinin altını çizdi. Türk toplumunun çok şikayet eden bir toplum olup olmadığı konusunda gelen soruyu yanıtlayan Ömeroğlu, “Geçen yıl 9 ayda 7 bin 600 şikayet gelmişti. Bu sene biraz düşüş var. Şuanda bin 582’deyiz” dedi.
Önümüzdeki 1 Mayıs’ta Taksim’in gösterilere kapatılmasıyla ilgili yaşanan anlaşmazlığın giderilmesi için herhangi bir girişimde bulunulması için kendilerine şikayet gelmesi gerektiğinin altını çizen Ömeroğlu, “Arabuluculuk ve uzlaşma girişimlerimiz var. 1 Mayıs olayıyla ilgili olarak bize bir şikayet olursa biz bunu uzmanlarımızla ve ilgili denetçi arkadaşlarımızla inceleriz. Seve seve STK’lar ve İstanbul şehir yöneticileri ile bir araya gelip iki tarafı da tarafsız bir şekilde uzlaştırmaya gayret ederiz” diye konuştu.
 Seçimlerle ilgili kendilerine herhangi bir şikayet olup olmadığı yönündeki soruya cevap veren Ömeroğlu, “Bizim kurumumuza 1 tane şikayet oldu. 30 Mart seçimleri öncesinde Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesinde ikameti bulunmayan çok sayıda kişinin, yaklaşık 400 emniyet müdürünün, cumhuriyet savcısının ve diğer üst düzey kamu görevlilerinin adreslerinin de kullanılması suretiyle Emirdağ ilçe seçim kütüğüne kayıt edilerek oy kullanmalarının sağlandığı iddia edildi. Taktir edersiniz ki, seçimle ilgili bütün konulara ilçe, il seçim ve YSK bakıyor. Bunlar bizim görevimizin dışında. Henüz bu inceleme sonuçlanmadı. Birde seçimlerle ilgili çevre kirliliği yönünden şikayet var” şeklinde konuştu.
Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 2013 Yılı Faaliyet Raporunda en fazla şikayet gelen konunun kamu personel rejimi ile eğitim alanında olduğu gözlendi. Şikayet edilen idarenin ise Milli Eğitim Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olması dikkat çekti. Başvuruların bölgelere göre dağılımına bakıldığında ise en fazla başvuru Marmara ve ardından ise İç Anadolu Bölgesi'nden geldi. En az başvuru ise Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinden geldi. İller arasında çeşitli konularda en fazla şikayette bulunan şehir ise İstanbul oldu.
Editör: Haber Merkezi