Afyon'da Modern Manda Barınağı'nın temeli atıldı
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Eğitim, Araştırma ve Uygulama Çiftliği bünyesinde hizmet verecek olan Modern Manda Barınağı Tesisinin temeli düzenlen törenle atıldı. Bu törende konuşan AKÜ Rektörü Karakaş, bu tesisin 30 milyon TL’ye mal olacağını söyleyerek, "Bu merkezde verimleri yüksek, standart genom teknolojisi ile geliştirilmiş hayvanlar üretmeyi amaçlıyoruz"
Afyon'da Modern Manda Barınağı'nın temeli atıldı: Burada verimi yüksek hayvan üretilecek!
Veteriner Fakültesi Eğitim, Araştırma ve Uygulama Çiftliğinde düzenlenen törene Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, Afyonkarahisar Milletvekilleri Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Ali Özkaya, İbrahim Yurdunuseven ve Mehmet Taytak, 23. Dönem Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Koca, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, AFSÜ Rektör V. Prof. Dr. Ümit Dündar, AKÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şuayıp Özdemir, Prof. Dr, Murat Peker, Prof. Dr. Yılmaz Yalçın, Bolvadin Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Fişne, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Koçak, Teknoloji Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Ayhan Erol, Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Civelek, AKÜ Genel Sekreteri İhsan Ceran ile akademik ve idari personel katıldı.
Hayvan Hastanesi Temmuz ayında hizmete girecek
Törenin açış konuşmasını yapan AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, Eğitim, Araştırma ve Uygulama Çiftliğinin, 2007’den itibaren Veteriner Fakültesine bağlı olarak yaklaşık bin 850 dekar alan üzerinde faaliyet gösteren Afyonkarahisar’ın en önemli hayvancılık tesislerinden biri olduğunu belirtti. Karakaş, “28 personel ile hizmet verilen Uygulama ve Araştırma Çiftliğimizde, manda yetiştiriciliği başta olmak üzere koyun ve inek yetiştiriciliği de yapılmaktadır. Ayrıca hem ilgili bilim alanına hem de sektöre bilimsel destek verebilecek ve gelecekte ülke ekonomisine katkı sunacak önemli projeler de yürütülmektedir” dedi. Veteriner alanının AKÜ’nün öncelikli alanlarından biri olarak ilan edilmesiyle birlikte yönetim olarak veteriner ve hayvancılık alanına odaklandıklarını ifade eden Karakaş, “Bu alanla ilgili çok yönlü çalışmalar başlattık. Öncelikle Veteriner Fakültemizin idari ve akademik personel eksikliğini giderdik. Küçükbaş alanında önemli projelerin yürütüldüğü küçükbaş ağılını inşa ettik. Yine süt ürünleri tesisimizi güncelledik. Yine en önemli faaliyetlerden Türkiye’nin en donanımlı Hayvan Hastanesi inşaatını başlattık. Bir ay önce Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Başkanlığımızdan 11 milyon liralık gerekli olan yatırım bütçesini de yedek bütçeden alarak Temmuz ayı içinde inşallah bu hastanemizi açacağız. Hastanemizi hizmete aldığımızda ülkemizin en donanımlı hayvan hastanelerinden birisi olacak” diye konuştu.
30 milyon TL’ye mal olacak
Karakaş, Eğitim, Araştırma ve Uygulama Çiftliğinde büyük çaplı bir revizyon çalışmasının yürütüldüğüne dikkat çekerek “Revizyon kapsamında çalışmalara öncelikli olarak alt yapı ve makine teçhizat eksikliklerini gidererek başladık. Traktörden kepçeye, yer kırma makinasından balya makinasına birçok araç gereç ve makine teçhizatını çiftliğimize kazandırdık. Küçükbaş Araştırma ve Uygulama Ağılını inşa ettik ve Ocak ayında açılışını yaptık” şeklinde konuştu. Karakaş, tesisin 30 milyon TL’ye mal olacağını ve Ekim 2024 tarihinde açılmasının planlandığını belirterek, temel atma noktasına gelinceye kadar yaşananlara ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“Projenin 2,5 yıllık bir hikayesi var. 2,5 yıldır takip ettiğimiz bir proje. Sayın Vekilimiz Ali Özkaya beyin ısrarlı takipleriyle birlikte, Cumhurbaşkanımızın da önerisiyle -aslında başlangıçta Tarım Bakanlığı destekli yapılacaktı- bu gerçekleşmeyince biz bunu Strateji Bütçe Başkanlığı üzerinden takip ettik. 2,5 yıl içinde, bu ısrarlı takipler neticesinde 30 milyon liralık bütçe bu sene yatırım bütçesine alındı.”
Tesis hakkında bilgiler veren Karakaş, “Proje ile hayata geçecek tesis bünyesinde; 65 sabit duraklı ahır, 204 metrekarelik kuru dönem ve genç hayvan durakları, 94 metrekarelik malakhane, 47 metrekarelik revir, 47 metrekarelik boğa padokları, 31 metrekarelik süt deposu, 24 metrekarelik doğumhane, 25 metrekarelik görevli ve ilaç odası, bin 655 metrekarelik hayvan gezinti alanı hizmet verecektir” diye konuştu.
“Halk Elinde Islah Projesi ile et ve süt verimi artırıldı”
Türkiye’nin tarım ve hayvancılık politikalarında; yerli gen kaynaklarının korunması ve yetiştiriciliğinin yaygınlaştırılması hedefinin, önemli bir yer tuttuğuna dikkat çeken Karakaş, şunları kaydetti:
“Manda türü yönünden tek yerli ırkımız olan Anadolu Mandası için Türkiye genelinde bir ıslah çalışması yürütüldüğünü biliyoruz. Çalışmanın bir ayağı da Afyonkarahisar’da 2011 yılından itibaren halk elinde ıslah kapsamında, yaklaşık bin 600 baş anaç manda ve bunların malaklarının oluşturduğu bir popülasyon üzerinde öğretim üyelerimiz tarafından yürütülmektedir. Bu araştırmada uygulanan ıslah teknikleri neticesinde süt verimi ve malakların büyüme ve gelişim grafiklerinde önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Bakanlık destekli bu proje ile mandaların geni geliştirilerek, süt ve et verimliliği artırıldı. Yapılan çalışmayla 12 aylık mandaların ağırlığı 150 kilodan 180 kiloya, yıllık bin litre süt üretimi de bin 180 litreye ulaştırıldı. Üniversitemiz bilim insanlarınca yürütülen proje, mandaların etinden ve sütünden alternatif ürün olarak yararlanılması amacıyla ilerletilmektedir. Proje kapsamında mandalar için moleküler düzeyde yürütülen araştırmaların bir parçası olan genetik ilerlemeleri de incelenmekte ve hayvanların her birinin genlerine ilişkin sonuçlar alınarak gen bankasında kaydedilmektedir.”
Afyonkarahisar’daki manda sayısı 6 bin
Afyonkarahisar’ın manda varlığının yaklaşık 6 bin baş olduğunu ve bu sayıyla Türkiye genelinde 10. sırada olduğunu belirten Karakaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Afyonkarahisar’da ve Türkiye genelinde yapılan manda yetiştiriciliği genel olarak aile tipi küçük işletmeler tarzında olup, geleneksel metotlar kullanılmaktadır. Entansif Anadolu Mandası yetiştiriciliği yapanlar ise; modern ahır adı altında daha çok süt sığırlarına uygun tarzda inşa edilmiş barınaklarda bunu gerçekleştirmeye çalışmakta ve bunun sonucunda bir dizi sıkıntıyla karşı karşıya kalmaktadır. Halk tipi işletme sahipleri de bu tarz ahırlara yerleşik geleneklere uymadığı gerekçesi ile sıcak bakmamaktadır. Modern Manda Barınağı Tesisi ile Anadolu Mandasının fizyolojik, morfolojik ve sosyolojik yapısına uygun, birim hayvandan azami ürünün alınabilmesine imkân veren, hayvan refahını gözeten ve günümüz teknolojisinin tatbik edildiği örnek bir ahır modeli inşa edilecektir. Çiftliğimizde yürütülen tüm projelerde moleküler teknikler, biyoteknolojik yöntemler ve en ileri teknolojik imkânlar kullanılmaktadır. Eğitim Araştırma ve Uygulama Çiftliğine ilişkin gelecek vizyon ve hedefimiz ise daha ilan ettiğimiz üzere çiftliğimizin bir biyoteknoloji üretim merkezine dönüştürülmesidir. Bu merkezde verimleri yüksek, standart genom teknolojisi ile geliştirilmiş hayvanlar üretmeyi amaçlıyoruz. Vizyon ve hedefimize uygun bu proje ile; Anadolu Mandalarına dost bir ahır modelinin, modern araştırma ve uygulamaların hayata geçirileceğine inancım tamdır.”
“Afyonkarahisar denince akla kaymak geliyor”
Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak ise yaptığı konuşmada her ilin kendine ait bir markası ve bir yapılanması olduğunu belirterek, “Mersin deyince akla cezerye gelir; Afyonkarahisar deyince de akla kaymak gelir” dedi. Taytak, Afyonkarahisar’daki manda yetiştiriciliği konusunda uzun bir ihmalin yaşandığını belirterek, “Uzun yıllar ihmal edilmiş, sonu gelecek diye beklenilen mandacılık ve manda kaymağının son dönemlerde Rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Karakaş ve Milletvekilimiz Ali Özkaya’nın emek vererek başlattıkları; Veteriner Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Turan Civelek ve kıymetli arkadaşlarının büyük emek verdikleri ve Türkiye’de Amanda adıyla bir marka olmuş kaymağımızın modern manda barınaklarında yetişen mandalardan üretilmesinin önümüzdeki dönemlerde ilimizin pek çok ilçesinde ve köylerinde de çoğalacağı inancı içerisindeyim” diye konuştu. Taytak, hayvan ıslahının önemli olduğuna dikkat çekerek, “Buradaki en önemli konu ise ıslah. Dünya kendi ırklarını ıslah etmekle meşgulken uzun yıllar yurt dışından getirdiğimiz hayvanlarla ülke coğrafyasına ve iklimine çok da uygun olmayan gelişmeler yaşandı. Afyon Kocatepe Üniversitesi önce küçükbaş hayvanlarda şimdi de manda ile ilgili bir ıslah çalışması yaptı. Bu şekilde inşallah ürütilen kaymaklarımız tüm Türkiye’ye yayılacaktır düşüncesi içerisindeyim” ifadelerini kullandı.
“Amanda markası önem arz ediyor”
Afyonkarahisar Milletvekili İbrahim Yurdunuseven ise AKÜ’nün hayvancılık ile ilgili önemli projelere imza atan bir yüksek öğretim kurumu olduğunu belirterek, “2023 yılının Ocak ayında koyun ıslahı ile ilgili bir tesisin açılışı için yine bu çiftlikteydik. Üniversitemizin çalışmaları gerçekten takdire şayan. Hem hayvan hastanesi vasıtasıyla hem de bu ıslah çalışmalarıyla gerçekten önemli gelişmeler elde ediyor” dedi. Yurdunuseven, Afyonkarahisar’ın marka bir şehir olduğunu belirterek “Afyonkarahisar’ın markalarından biri de kaymağı. Afyonkarahisar et sektörü açısından da önem arz eden bir şehrimiz. Burada yapılacak ıslah çalışmaları bizim hem ihraç kayıtlarımızı artıracak hem de vatandaşlarımızın verim almasını sağlayacak. Her ne kadar sayısal olarak sahip olduğumuz 6 bin manda ile ülke genelinde 10. sırada olsak da kaymak denilince Afyonkarahisar akla geliyor. Afyonkarahisar’ın tescilli bir markası olan kaymağının üretilmesi ve ıslahında Amanda markasının önemi var. Burada ıslah edilecek ırkların vatandaşlarımıza dağıtımı ile bu sektör daha da canlanacaktır” diye konuştu.
“Gıda bir milli güvenlik sorunudur”
Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya ise konuşmasında temeli atılan tesislerin hayata geçmesine kadar yaşananlara ilişkin anektotlar paylaştı. Özkaya, çiftçi bir ailenin çocuğu olduğunu belirterek, “Çiftçi bir ailenin çocuğu olarak tarım ve hayvancılıkla ilgili bir gelişme olduğu zaman olağanüstü bir haz alıyor ve mutlu oluyorum” dedi. Özkaya, emek verdikleri bir tesisin temel atma safasına gelmesinden memnun olduğunu belirterek sürece ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“Uzun süredir emek verdiğimiz, değerli hocalarımız ile birlikte sıfırdan projelendirilmiş bir tesisin temel atma törenindeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımız milletvekilleri ile zaman zaman toplantı yapar. Bu toplantılardan birinde ‘Afyonkarahisar kaymak üretimi azalıyor; bu işe sahip çıkın’ talimatını vermişti. Ben de kendisine Afyonkarahisar olarak proje, imkan ve alan geniş yeter ki kaynak olsun diye cevap vermiştim. Afyonkarahisar’da tüm Türkiye’nin lezzetle yediği muhteşem bir kaymak üretiliyor. Bunun devamı ve artırılması da inşallah yeni hayvanlardan üretilen süt ile birlikte olacak. Esas itibariyle bizim burada üreteceğimiz mandaları gerçekten bu işi bilen çiftçilerimize vererek, onlara satarak, damızlık yetiştirerek ilimizin her yerinde yaygınlaştırmamız lazım. Atalarımızdan bize intikal eden bu lezzeti yaşatmamız ve yeni kuşaklara nakletmemiz lazım.”
AKÜ’nün Eğitim, Araştırma ve Uygulama Çiftliğinin Türkiye’nin en güzel araştırma çiftliklerinden birisi olduğunu ifade eden Özkaya şöyle devam etti:
“Et, süt, gıda bir milli güvenlik sorunudur. Ülkelerin tam bağımsız olmasının en temel unsurlarından birisi gıdada kendi kendine yetebilirliliktir. Biz de bunu yüzde 110 civarıyla dünyada karşılayan ender ülkelerden biriyiz. Bunu devam ettirmemiz lazım. Biz Türk milleti olarak bir tek görmeden Allah’a inanırız; onun dışında her şeye görerek inanırız. Bu nedenle göstermemiz lazım. Bilim insanları prototipleri yapacak; gösterecek ve vatandaşlarımız da bunu yaygınlaştıracak. İnşallah yetiştirdiğimiz veteriner hekimlerimiz sürekli olarak besihanelerde olduğu sürece geleceğimiz garanti altındadır.”
“Gıda arzı ve gıda güvenliği en önemli konulardan”
Eski Orman ve Su İşleri Bakanı ve Afyonkarahisar Milletvekili Prof. Dr. Veysel Eroğlu da konuşmasında, tüm dünyada gıda arzı ve güvenliğinin giderek daha fazla önem kazandığını kaydetti. Eroğlu, “2012 yılında yapılan bir duyuruda gelecek 10 yıl içinde dünyadaki en önemli sektörün gıda arzı ve gıda güvenliği olacağı belirtilmişti. Şu anda dünyanın en önemli meselesi gıda meselesi. Dolayısıyla Türkiye’de gıda üretimi ve gıda güvenliği çok önemli” dedi. Afyonkarahisar’ın et ve süt üretiminde Türkiye’nin en önemli şehirleri arasında yer aldığını hatırlatan Eroğlu şunları söyledi:
“Kaymağımız ve lokumumuz da tescilli markalarımız. Kaymak üretim miktarı azalınca endişe edilmeye başlandı. Dolayısıyla Sayın Milletvekillerimiz Ali ve İbrahim bey bu konuyu çok sıkı bir biçimde takip ettiler. Mandacılığın burada geliştirilmesi konusunda gayret edildi. Zaman içinde manda kaymağı üretiminde azalma olunca manda sayısının artırılması gerekti. Üniversitemiz de buna öncülük yaptı. Manda sayısı geçmişte 2 bine kadar düşmüştü ancak şu anda 6 bin sayısına yükseldi ama bu da yeterli değil. Bizim bir hedef koymamız lazım. En kısa zamanda manda sayısını belki 20 binlere taşımak için bir seferberlik yapmamız gerektiği kanaatindeyim. Afyon Kocatepe Üniversitesinin bir markası olan Amanda Türkiye’de tanınmaya başlandı. Ülke olarak kendi coğrafyamıza uygun, yerli ırkları daha da geliştirmemiz gerektiği kanaatindeyim. Türkiye’de tek olan ve kısa süre sonra açılışını yapacağımız üniversitemizin hayvan hastanesi konusunda hepimizin büyük gayretleri oldu. İnşallah bu yıl içerisinde açılacak olan hayvan hastanemiz Türkiye’de örnek olacaktır.”
“Üniversitelerin şehirlerin lokomotif sektörlerinin ilerlemesinde rolü büyük”
Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı ise üniversitelerin şehirlerin lokomotif sektörlerinin ilerlemesinde sahip oldukları rolün büyük olduğunu ifade etti. Yiğitbaşı, “Bir şehrin gelişiminde bir şehrin lokomotif sektörlerinin ilerlemesinde hız kazanmasında üniversitelerimizin rolü çok büyük” dedi. Yiğitbaşı, Afyonkarahisar’ın öncü ve lokomotif sektörlerinde üniversite ve şehir işbirliğinde kamunun hem yatırımları yapması hem de politikalarını yürütmesinde ve belirlemesinde Afyon Kocatepe Üniversitesi ve Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesinin şehre çok büyük katkıları ve destekleri olduğunu kaydetti. Yiğitbaşı, “Bu anlamda ben birlikte çalışmaktan çok mutluyum, her iki rektörümüz adına da bunu söylüyorum. Bugünde burada olmaktan bu tesisin temel atma törenini gerçekleştirmekten yine şehrimiz adına gurur duyuyorum. İnşallah Sayın Bakanımızın söylediği gibi bu tesisin hızla tamamlanmasını, açılışını yapmak içinde her türlü gayreti 2024 yılı bir sonbahar ayı söyleniyormuş ama onu daha da öne çekmek için de elimizden gelen gayreti de göstereceğiz. Hayvancılıkta modern teknolojinin kullanıldığı örnek bir ahır barınağı olarak bir hayvandan azami üretimin alınacağı şekilde örneklik teşkil etmesini diliyorum” diye konuştu.
Konuşmaların ardından il protokolü tarafından tesisin ilk bloğunun betonunu atmak için butona basılması ve akabinde düzenlenen kokteyl ile tören sona erdi.