DEDEOĞLU EVİ VE DEDEOĞLU 1.ÇEŞMESİ
UNUTULAN, ÖZLEDİĞİMİZ VE KAYBETTİKLERİMİZ 2
HACI MUSTAFA DEDEOĞLU 1870-1948
Dinar’da 30’a yakın Çeşme yaptırdığını, ölmeden önce mahallesindeki camisinin imamına bir ev tahsisi yaptığını, Cami yapılmadan önce ölene kadar her ramazan özel olarak bir imam getirtip evini üstündeki büyük salonda teravih namazı kıldırttığını öldükten sonra Cami minaresinin ailesi fertlerince yaptırıldığını biliyor musunuz?
Bu rahmetli hayırsever dedemizi unutanlar olabilir ama onu unutmayanları çok olduğunu sanırım zira onun yaptırdığı çeşmelerin çoğu harıl harıl akmaya devam ediyor. Bu Dedeoğlu çeşmelerinden su içen suyunu kullananlar ona hayır duaları yapmaktadır.
Hacı Mustafa Dedeoğlu’nu tanıyanlara hatırlatalım. Tanımayan ve ismini duyanlara tanıtalım DEDEOĞLU KİMDİR?
Dinarın eşraflarından Geyikler/Dinar 1870 doğumlu Hacı Mustafa Demirel medrese okumuş olup Molla sıfatını almıştır. Oğlunun anlattığına göre asabi mizaçlı olmasından dolayı lakap olarak “Cinli Molla”,yerel tabirle “Çini Molla” olarak anılmıştır. Kız kardeşine de “Çini Kızı” denilmiştir. Kendisinden iki yaş küçük olan erkek kardeşine de “Kara Veli” lakabı takılmıştır. Zahire pazarında tüccarlıkla uğraşan Çini Molla’ya arpa buğday alımında yardımcı olan Kara Veli onun büyük yardımcısı olmuştu çünkü Çini Molla siyasete de atılarak Belediye seçimlerinde Encümen üyeliği ile görev almış. Encümen üyesi olması onun iş yerinde bir maliye müfettişi tarafından teftiş edilirken Müfettişe:”Biz kararsız halt işlemeyiz. İstediğin gibi denetle” şeklindeki konuşması ile ilçede ünlenmiştir. Mustafa Dedeoğlu Çarşıdaki iş yerinde işine devam ederken kardeşi Kara Veli Zahire pazarında alışverişine devam etmiştir. Mustafa Efendinin çok büyük olmasa da içinde bol çeşidi olan manifatura dükkânı ile şehirlisi köylüsü onun müşterisi imiş. Mustafa Dedeoğlu İzmir’den Cidde’ye vapur ile oradan da kiraladığı bir Deve sırtında kutsal mekânlara giderek Hacı olmuştur.
İzmir’e manifatura eşyası almaya gittiği bir vakit Dinar’ın çok sulak bir yer olduğun duyan bir değirmenci ona değirmen yapacağına işi daha büyüt ve bir un fabrikası yap daha verimli olur tavsiyesi etmiş. Kendisini bir arkadaşın iş yerine götürüp çalışmaları izletmiş İş yeri sahibi ona “Bu işi yapacaksan BÜHLER firmasının makinelerinden al diyerek adres vermiş. Dedeoğlu bu firma ile anlaşarak Üçlerce mahallesinde satın aldığı mevkide 1926 yılında fabrikasını yaptırmıştır. Fabrikanın su türbününe takılı dinamonun 110voltluk cereyan üretmesi onun makinelerini çalıştırdığı gibi içinin aydınlatılmasından sonra fabrikanın karşısında olan Tekke mahallesindeki iki evine ve sokağın hat çektirip aydınlanmasını sağlamıştır. Dinar da İlk dinamo 1920 yılında belediye tar tarafından kurulmuş suyu da onun yerinden geçiyordu. Bu sudan o da faydalandı.Belediyenin ürettiği elektrik yalnızca çarşı içindeki merkezi mıntıkanın aydınlatılmasında kullanılıyordu.
Hacı Mustafa Dedeoğlu Tekke mahallesinde evlerin su ihtiyacı çarşıdan veya İncirli pınarlarından taşımalı olarak sağlayan halkın da faydalanması için İzmir’den özel su boruları getirterek Suçukan mevkiinde çıkan bir pınarın suyunu mahallesine getirerek 30’u aşkın çeşme muslukları koyarak evinin avlusuna ve mahallesine su getirtmiştir. Yukarda gördüğünüz Cami karşısındaki çeşme ve diğerleri halen gür olarak akmaktadır. Yalnızca geçtiğimiz yıllarda yol çalışması sırasında evine gelen borular zarar gördüğü için suyu kesilmiştir.(İki yıl önce Marsyas festivalindeki panelde Dedeoğlu Çeşmeleri hakkında sunum yapmıştım)
Dedeoğlu: Tekke mahallesinde cami olmadığı için Ramazan ayında evinde teravih namazı kıldırırdı. Sonra halkın da katkılarıyla kendisi de yardım ederek ahşap bir cami yaptırılmış ancak mahalle büyüdükçe küçük geldiği için onu yıkıp yerine 1944 yılında yeterli bir cami yaptırılmış bu yapım 4yıl sürmüş ve camiye büyük katkıları olmuş hocanın kalması için yer yaptırmış ve daha sonra minaresini varisleri yaptırmıştır.
Dedeoğlu çarşıdaki iş yerinden namaza Ulu camiye gittiği için orada gördüğü küçük çeşmeden cemaatin abdest almak için sıra beklemesi onun gücüne gitmiş hemen bir usta bularak kendi yazıhanesinde şeklini çizdiği bunu İzmir’de bir camide görmüş ortası su deposu kenarlarında çok su muslukları olan bir Şadırvan şekli çizerek usta ile pazarlığını yaparak yapılmasını sağlamıştır. Cami cemaati yardım etmek istediyse de fiyatını söylememiş param yetti siz başka işlerde kullanın diye cevap vermiş. Ulu caminin depremden gördüğü zararlarda da maddi yardımlar yapmıştır.
Cami yapımı onun vefat ettiği 1948 yılına kadar sürdüğü için teravih namazlarını evin büyük salonunda kılınması devam etmiş aynı yıl cami açılmış.Çini Molla Hacı Mustafa Dedeoğlu Kurtuluş savaşı sırasında askeriyeye büyük katkıları olmuştur.Kendisine Atatürk’ün emri ile Cumhuriyetin 10.yıl kutlamalarının yapıldığı 29 Ekim 1933 günü Uçak Şildi ve bir Gümüş madalya törende garnizon komutanı tarafından verilmiştir.
Dedeoğlu Mustafa Şefika Hanımla evlenmiş. Ondan Nuri, Hacı, Sultan ismini verdiği çocukları olmuş. Şefika Hanım İlçede görülen kolera hastalığına yakalanınca kurtulamamış. Hacı daha sonra Hamdiye Hanımla ikinci evliliğini yapmış. Bu evlilikten de Mehmet, Yılmaz, kızları İhsaniye, Şükran, Hatice ve Şadan ismini verdiği çocukları olmuştur.
Dinar’ın Çini Molla lakabıyla tanınan Hac görevinden sonra Hacı Mustafa Dedeoğlu adıyla bilinen bu büyüğümüz 1948 yılında vefat etmiş.Dedeoğlu evleri el değiştirse de,Bıraktığı Un Fabrikasından makine sesleri gelmese de,kapılarında asma kilit olsa da yanı başına fabrika ustası için yaptırdığı evi de ve bazı kurnalarından suları akmasa da yaptırdığı bir çok DEDEOĞLU ÇEŞMELERİ GÜRÜL GÜRÜL YAZ KIŞ DEMEDEN AKMAKTA VE AYAKTA DİMDİK DURMAKTADIR.Mahallesindeki eski ve yeni komşuları onun suyunu içmekte ve kullanmaktadır.Ruhun Şad olsun.Nur içinde yat Mustafa Dedem.Seni unutmadık unutmayacağız.İnşallah terk edilen bu eserinin bir müze haline dönüşmesini biz göremesek de yeni nesil görür diyorum.
(GELECEK YAZIM)DEDDEOĞLU FAPRİKASININ DÜNÜ BUGÜNÜ