Uzun yıllardır pek çok insan hayatını etkileyen ve genellikle çocukluk döneminde baş gösteren Herediter Anjioödem (HAE), genetik kökenli bir sağlık sorunudur. İlk yaşlarda ortaya çıkan bu rahatsızlık, tekrarlayan ödem krizleri olarak kendini göstermekte ve hastaların yaşam kalitesini ciddi şekilde azaltabilmektedir.

Narin Güran Cinayetinde gelişme: İlk Duruşma belli oldu! Narin Güran Cinayetinde gelişme: İlk Duruşma belli oldu!

Birkaç farklı türü bulunan Herediter Anjioödem, C1 esteraz inhibitörü adı verilen bir proteini doğru şekilde üretememekten kaynaklanıyor. Bu durum, vücutta şişlik, ağrı ve bazı durumlarda solunum güçlüğü gibi ciddi semptomlara yol açabiliyor. Hastalık, genellikle kaşıntı, ağrı ve gerginlik hissi gibi belirtilerle fark ediliyor. Ancak bu semptomların yol açtığı rahatsızlık, bölgesel olmakla beraber genel vücut durumunu da etkileyebiliyor.

HAE belirtileri arasında; cilt altında ani ödemler, derin cilt katmanlarında şişlik, mide ve bağırsak duvarında ödem sonucu ağrılı kramp ve hatta bazı durumlarda boğaz, dudak, el ve ayaklardaki şişlikler yer alıyor. Bu ödemler, ani gelişebilir ve tedavi edilmezse hayati risk taşıyabilir. Hastalar için herhangi bir alerjik reaksiyon veya dış etken olmadan bu belirtilerin ortaya çıkması, Herediter Anjioödem'in tipik göstergelerindendir.

Tedavi yöntemleri kişiye özel olarak belirleniyor ve C1 esteraz inhibitörü seviyelerini arttırmak veya etkilenen bölgelerdeki ödemi azaltmak üzerine kurulu olabiliyor. Herediter Anjioödem teşhis ve tedavisi konusunda erken müdahale çok önemlidir. Uygun tedavi planlamasıyla birlikte hastaların yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve yaşanan rahatsızlıkların minimize edilmesi hedeflenirken, aynı zamanda potansiyel komplikasyonların da önüne geçilmesi amaçlanıyor.

Hastalığın yaygınlığı ve toplumda farkındalığın arttırılması adına, tıbbi araştırmalar sürdürülmekte ve hastaların yaşadığı zorluklarla başa çıkmaya yönelik destekler sağlanmaktadır. Herediter Anjioödem ile ilgili daha fazla bilgi edinmek ve düzenlenen farkındalık programlarından haberdar olmak için yerel sağlık kuruluşlarına ve bu alanda çalışan derneklere başvurulabileceği unutulmamalıdır. C.K 

Editör: Cemile Kaytan