Harese..
Diyeceksiniz ki, nedir harese?
Bilmeyenlere anlatalım..
Develere çöl gemileri derler bilirsiniz, bu hayvan üç hafta yemeden, içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür..
O kadar dayanıklıdır yani, develer..
Develerin çok sevdiği bir diken vardır.
Gördükleri yerde o dikeni koparır, çiğnemeye başlarlar.
Dikenin iğne gibi ucu devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar..
Tuzlu kanın tadı dikeniyle karışınca bu devenin daha çok hoşuna gider..
Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve.
Bunun adı “harese”dir.
Hırs, ihtiras, haris gibi kelimeler “harese”den gelir..
**
İçimizde, öyle tip adamcıklar var ki, diken yiyip geviş getiren deve gibi adamlar..
Hızla kan kaybetmelerine rağmen, harese’den vazgeçmiyorlar..
Etrafındaki üç-beş kişiyle entrikalar çevirip, işine gelmeyen hakkında dedikodu yayan, yediği naneler ayyuka çıkmasına rağmen hala hırsına yenik düşen adamcıklar var ki; etraflarını harese’den beslenen ve bitleri kanlanan çift hörgüçlüler sarmış..
Bunlar dur durak bilmiyor, “Yetti gari yediğiniz hareseler, kendi kendinizi bitiriyorsunuz” denilse de anlamıyorlar..
Vatandaşı görmez, duymaz, bilmez sanıyorlar..
Hırs ve ihtiraslarına yenik düşüyorlar..
Filmin sonunu hep birlikte göreceğiz..
Zaman her şeyin ilacıdır..
**
Nerede Orman idaresinin, Hzinenin, Tarım Bakanlığının arazileri arsaları var, yakınlarının adına kiralamak için müracaat ediyorlar..
İş takibini de kendileri yapıyorlar..
Güçlü görünmek için gayri meşru adamlara her ortamda, sahip çıkıyorlar!..
Şunu iyi bilin ki; vatandaşın gözü sizin üzerinizde..
İçinizde patlak var, her şey sızıyor..
**
Size tavsiyem,
Harese’nin ne olduğunu tekrar tekrar okuyun!
Ki; devenin sevdiği diken, aklınızdan çıkmasın!.
**
Hayırlı, sağlık günler..