Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyük yıkıma neden olduğu Hatay’a giden heyette Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili ve Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Hatay Milletvekilleri Mehmet Güzelmansur, Servet Mullaoğlu ve Nermin Yıldırım Kara, İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Osmaniye Milletvekili Asu Kaya, Ankara Milletvekili Aliye Timisi Sever, Antalya Milletvekili Aliye Coşar ve Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin yer aldı. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun görevlendirmesiyle Hatay’a giden heyet, iki gün boyunca bölgede incelemelerde bulunarak, çadır ve konteyner kentlerde yaşayan depremzedelerle görüşerek sorunları dinlediler.
ÇADIR KENTLERDE ÇOK CİDDİ SAĞLIK SORUNLARI VAR, DEPREM VERGİLERİ NEREDE?
Heyet adına açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili ve Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, Mustafa Kemal Atatürk'ün izinde Hatay'ın sorunlarını çözmek, Hatay'ı eski güzel günlerine kavuşturmak ve hak ettiği değeri alması için CHP olarak ellerinden gelen mücadeleyi hem alanda hem de Meclis'te vereceklerini söyleyerek, "Hatay kaderine terk edilmiş durumda. Çadır kentlerde çok ciddi sağlık sorunları var. Hijyen sıkıntısı yüzünden orada kalan depremzedeler sağlık sorunları ile baş etmek zorunda kalmış. Bir yandan geçim sıkıntısı, bir yandan işsizlik, temel gıda maddelerine dahi ulaşmakta zorlanıyorlar. Az önce yemek kuyruğunu gördük, 2 saate yakın zamanda yemek beklediklerini ve ancak 2 saat sonrasında yemek alabildiklerini söylüyor depremzedeler. Artık gıdaya ulaşmak bile Hatay’da büyük sorun haline gelmiş. 011 Van Depremi sonrasında dönemin Maliye Bakanı, şimdinin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, o zaman deprem vergilerinin nerede olduğu sorulduğunda bu vergilerle duble yol yaptıklarını söylemişti. Bugün de kendisine aynı soruyu yöneltiyorum, deprem vergileri nerede? Körfez turunda mı harcadınız, uçan saraylar için mi kullandınız? Nerede bu deprem vergileri" ifadelerini kullandı.
DEPREMZEDELER İÇİN TOPLANAN MİLYARLARCA LİRA NE OLDU?
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen depremin üzerinden 6 ay geçtiğini hatırlatan Köksal, "Deprem için milyarlarca lira toplandı. Hatta o dönemin Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu canlı yayına bağlanıp 30 milyar TL bağışlıyorum demişti. O gün toplanan 115 milyar TL ne oldu? Buhar oldu uçtu. Bu paralar ne oldu diye sorduğumuzda verdiğimiz önerge AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Meclis, Temmuz ayında kapanmadan birkaç gün önce AKP tarafından önümüze bir kanun teklifi getirildi. Ne idi? Depremin ekonomik kayıplarını telafi için ek Motorlu Taşıtlar Vergisi. Aslında bu tamamen seçim döneminde AKP’nin yapmış olduğu kamu kaynaklarının harcanmasından kaynaklı maliyetin vatandaşa yüklenmesiydi. Enflasyondan deprem verilerine kadar her şeyi manipüle edip tozpembe göstermeye çalışan saray rejimi, bugün enkazın altından, toz bulutundan, Hatay’dan bu insanların feryadını duymak zorunda." şeklinde konuştu.
HATAY HALA DAHA ENKAZ ALTINDAN ÇIKMAYA ÇALIŞIYOR
Hatay'ın hala daha enkaz altından çıkmaya çalıştığını kaydeden Köksal, "Yayınlanan raporda Hatay’ın tahmini atık hacmi 47 milyon 713 bin 957, atık miktarı tahmini ise 49 milyon 437 bin 450 ton deniyor. Hatay’a asgari toplam depolama ihtiyacı 1 milyon 500 bin metrekare. Bunu İstanbul Teknik Üniversitesi raporunda belirmiş. Peki Hatay’daki mevcut durum ne? Asbest tehlikesi taşıyan, ayrıştırılmamış molozların Samandağ sahilindeki çadırkentin yanına döküldüğünü hepimiz biliyoruz. Dönemin bakan yardımcısı, o gün, ‘Yanlış yapmışız, ayrıştırılmadan yapıldığını fark etmedik’ gibi açıklamalarla ‘bize nereyi gösterdilerse oraya döktük’ diyerek adeta özensizliği, beceriksizliği, liyakatsizliği milletin gözünün içine baka baka itiraf etmiş. Deprem olmuş, kent yıkılmış, çadırkent kurulmuş, moloz yığınları nereye dökülecek onun bile umurumda olmayan bir iktidar ile karşı karşıyayız." diye konuştu.
AKP HER ZAMANKİ GİBİ VERDİĞİ SÖZLERİ YİNE TUTMADI
AKP'nin her zamanki gibi seçim öncesi verdiği sözleri tutmadığını depremzedelerin bir yandan geçim sıkıntısı, bir yandan sağlık sorunları ile baş etmek zorunda bırakıldığı dile getiren Burcu Köksal, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 17 Temmuz’da başlattığı yerinde dönüşüm projesiyle konutlara 500 bin hibe, 500 bin kredi, iş yerlerine 250 bin hibe, 250 kredi verileceğini duyurdu. rediler, iki yıl ödemesiz; 10 yıl vade, 0 faiz ile kullandırılacak denildi. Bakıyorum 100 metrekareye kadar olan konutlar için 500 bin, 150 metrekareye kadar olanlar için 750 bin, 150 metrekareden sonraki konutlar için 800 bin. İşyerleri için de 50 metrekare için 250 bin, 100 metrekareye kadar olanlar için 400 bin, 101 metrekare ve üzeri için de 500 bin liralık bir kredi öngörülmüş. Bu ne demek? Parası olmayan, parasını kaybetmiş, depremde her şeyini kaybetmiş depremzedeler için bir çözüm mü? Hayır, değil. 500 bin sen ver, 500 bin ben vereyim gel el sıkışalım diyor. Böyle bir mantık olur mu?" dedi.
KONTEYNER KENTLERDE SU VE ELEKTRİK KESİNTİSİ HALA ÇÖZÜLEMEDİ
Hala daha insanların kimsesizler mezarında yakınlarını aradıklarını söyleyen Köksal, "Depremin ilk günü buradaydım. Deprem oldu, o gün akşam İskenderun'daydım. Antakya'daydım. Gözlerimle gördüm, ilk dört gün arama kurtarma çalışması yapılmadı. Görevli ekipler bölgeye sevk edilmedi. Depremden kendi canını kurtaran vatandaşlar, enkazlardan yakınlarını çıkarmak için uğraşıyordu. Bir kepçe için adete insanlar yalvarıyordu o günlerde. Hatay'ın sokaklarına, Defne'ye, Samandağ'a kimse giremedi. İnsanlar enkaz altında bağıra bağıra can verdi. Telefonlar çekmedi. Sosyal medyadan insanlar yakınlarının adreslerini paylaşıp bir umut oraya yardım götürülmedi için adete yalvardılar. Seslerini duyurmaya çalıştılar. Peki iktidar ne yaptı? Bunu bile sosyal medyaya engelleme getirerek kısıtlamaya çalıştı. Halkın bu şekildeki dayanışmasına bile engel olmaya çalışan bir AKP iktidarı vardı karşımızda. Enkazdan çıkarılan, hayatını kaybeden vatandaşlar yakınlarını bile ulaşamadan kimsesizler mezarlığına defnedildi. Ortada ne bir liste var ne bir koordinasyon ne bir iletişim. Çadır, kan sattılar depremde. O gün çadır ve kan satanı iyilik ve merhamet elçisi diye ödüllendirdi bu iktidar. Hatay hala can çekişiyor. Hatay'da kurulan konteyner kentlerden hala bir sürü şikayet var. Su, elektrik kesintileri hala çözülmedi. Hala 3 öğün yemek sorunu devam ediyor. Evini, barkını, tüm varlıklarını, hayatta sahip oldukları her şeyi kaybetmiş insanlar hala Hatay'da yardım bekliyor." ifadelerini kullandı.
HATAY'IN SESİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Köksal açıklamasının devamında şunları söyledi:
Hatay tüm inançların kardeşçe bir arada yaşadığı Türkiye Cumhuriyeti'nin güzide şehirlerinden biridir. Hep de öyle kalacaktır. 40 asırlık Türk yurdu, düşman elinde esir bırakılamaz. 'Hatay benim şahsi meselemdir' diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün izinde Hatay'ın sorunlarını çözmek, Hatay'ı eski güzel günlerine kavuşturmak ve Hatay'ın hak ettiği değeri alması için CHP olarak elimizden gelen mücadeleyi hem alanda hem TBMM'de sürdürmeye, Hatay'ın sesi olmaya devam edeceğiz."