Afyonkarahisar'ın Sultandağı ilçesine bağlı Karapınar köyündeki su krizi, 610 nüfuslu bu küçük topluluğun günlük yaşamını olumsuz etkileyerek, vatandaşları zor duruma sokuyor. İl Özel İdaresi'nin 7 defa ekip gönderip inceleme yaptığı ve sorunun devam ettiği köyde, susuzluk nedeniyle vatandaşlar evlerinde çamaşırlarını eski yöntemlerle, leğenlerde yıkamak zorunda kalıyorlar. Yaklaşık bir yıldır devam eden su probleminin çözüme kavuşmaması, köy sakinlerini umutsuzluğa itiyor.
İDDİALAR
Karapınar köyünde yaşanan susuzluk tartışması, köylüyü ikiye bölmüş durumda. Eskiden 3 bin nüfuslu bir belediye iken nüfusun 610'a düşmesi ve 2014 yılı yerel yönetimler yasasıyla köy statüsüne dönüşümün ardından göçün hızlandığı görülüyor. Nisan ayında başlayan susuzluk problemi sonucunda özellikle köyün yüksek kesimlerindeki evlere su ulaşmıyor. Köylüler, muhtarları Hüseyin Güvenç'i su motorlarını elektrik faturasını düşürmek amacıyla kasıtlı olarak çalıştırmadığını iddia ederek suçluyor.
Su kriziyle ilgili yapılan açıklamalarda, "O zaman 3 bin kişiye yeten su, bugün 500 kişiye yetmiyor" denilerek, sorunun boyutlarına dikkat çekiliyor. Karapınar'da iki dönem belediye başkanlığı yapmış Musa Özenboy, su sorununun çözüme kavuşması için gereken adımların atılmadığına ve mevcut yer altı sularının kullanımında sorunlar yaşandığına yönelik eleştirilerde bulunuyor.
YAŞLI KADIN NE YAPSIN!
Köy sakinlerinden alınan şikayetler, yaşanan mağduriyetin derecesini gösteriyor. Durumdan şikayetçi olan Veli Peten ve Ahmet Peten durumu, "Aylardır kayınvalidemin evine su gitmiyor. Yaşlı kadın ne yapsın. Çamaşır makineleri çalışmıyor" sözleriyle anlatıyor. İddialar karşısında köy muhtarı ise su probleminin yakın zamanda çözüleceğine ve çıkan dedikoduların gerçeği yansıtmadığına işaret ediyor. Yetkinin yetersiz olduğunu belirten Muhtar Güvenç, köydeki suyun yeterli olmadığını ve bu durumu çözmek için çaba gösterdiğini dile getiriyor.
KÖY ÇÖZÜM BEKLİYOR
Muhtar, su motorlarının çalıştırılmasına yönelik yapılan dedikodulara ise meydan okuyarak, köylülere eğer istiyorlarsa motorların anahtarlarını verebileceğini ve motorların sürekli çalıştığını, ancak yüksek kesimlerde yaşayan çok az sayıda hane için haftada sadece iki gün su ulaştırabildiğini açıklıyor. Elektrik kesintisi ve faturalarla ilgili olarak da kişisel fedakarlık yaparak elektriklerin açılmasını sağladığını belirtiyor. Bu yaşananlar, yıllardır bir çözüm bekleyen köy sakinlerinin tedirgin bekleyişini devam ettiriyor.
