Hatırladıkça Özlenen Anılar-2
Dinar’da Basın Birlikteliği Neden Yok?
Hatırladıkça özlenen Anı’lar yazı dizimde bu defa ne yazayım diye gece yattığım yerde düşündüm. Daha doğrusu sabaha karşı uyandığım saat 4 de düşünmüştüm. Çünkü gece11-12 den sonra yattığım halde sabaha kadar deliksiz bir uyku çekemiyorum. Uyandım mı artık uyku tutmuyor. Hani bazen çok düşünüyorum eğer bilim adamları gece kafaya takılan bir alet yapıp beyindeki düşünceleri yazıya çeviren cihaz yapsalar inanın bana şahsen benim alette sayfalar dolası yeni yazılar okurdunuz. Bu fikri Hilmi ağabeyde söylerdi Ayhan gece uyandığımda uyku tutmuyor kafamdan öyle yazılar geçiyor bir yazabilsem inan bana şaşar kalırsın demişti. Doğru aynı düşünceye bende sahip oldum. Saate bakıyorum sabahın 4’dü düşüncelerim bittiği zaman saat ezan okumasıyla ilerlediğini görüyorum. Her neyse boşuna kürek sallamayalım değilmi? Biz konumuza yazımıza bakalım. İlk aklıma gelen Basında Birliktelik, Dayanışma, Basın dostluğu gibi başlıklar geldi.
DİNAR’DA BASIN BİRLİKTELİĞİ başlığını ben uygun gördüm. Çünkü eski yıllarda bu basın birlikteliği anıları aklıma geldi. Fotoğraf arşivimdeki dosyaları açtım arama yaptım bu konuda hatırladığım kadarıyla bir iki resim olması gerekir diye düşündüm ve arşivim maalesef bilinçli kaydetmemişim kiminin başında tarih kiminde isim var aslında bu resimleri tek tek yeniden isimlendirip kayıt yapmak iyi olur ama nedense bir türlü başlayamıyorum. Ama bu konuda iki resim buluverdim. Biri 1990’ların,biri 2000’lerin.İkibirlerdekinde Başkan Saffet Bey var demek ki Basın yemeğini o vermiş birlikte olmamız için veya mutlaka Gazeteciler günü olduğu için de olabilir. Öteki de 95 Dinar Depremi öncesinde çekilmişiz bu toplantıyı hatırlıyorum arkadaşımız Ramazan öncülük yapmıştı. Aramızda topladığımız parayla mı yoksa yemeği Alman usulümü yemiştik unuttum. Ama Rahmetli Rüstem ağabeyin şimdi halen binasının durduğu ama faaliyetinin olmadığı Dinar Restorant da yapılmıştı.
O yıllarda ben Dinar Habere yazıyordum. Aynı zamanda AA muhabiriydim.20 sene birine 30 senede bir diğerine hizmet ettim ödülüm bir kuru teşekkür bile olmadı. O anıları yazıp deşmeyeceğim. Yanımdakini hatırlayamadım. İlerde Yahya Şeker kardeşim Hürriyet muhabiriydi aynı zamanda Dinarın Gazeteler Başbayiliğinin yapıyordu. Köşedeki dost Radyo spikeri canlı yayıncı sunucusu mu diyelim Hilmi Çalışkan ağabeyimizi de her kes tanır. Ramazan Gürbüz, M.Ali ve Hasan Özata Dinar Haber sahibi ve çıkaranları.Tanıdınız değimli 25-30 sene önceki bu basın birlikteliğindeki kişileri? Rahmetli Rüstem ve Sadrettin ağabeyler ve çalışan oğulları biz basın mensuplarına ne ziyafetler vermişlerdi. Ne ikramlar ulaştırmışlardı. Bunlar Şirketten meşhur sözü var ya getirdiklerini “Abi bunları amcam veya babam gönderdi bizden ikram” derlerdi. Basın Bayramımızı öyle kutlamıştık. Yaptığımız sohbetle habercilik çakışmalarımızı tartışır birlikteliğimizi konuşurduk. O yıllarda Yahya kardeş büyük fedakârlık yapardı. Aracıyla hepimizi her habere ulaştırırdı. Kimimiz resim çeker kimimiz not alırdık. Matbuaya gelir haber olarak yazar ve yazım şeklini değiştirim dağıtımını yapardık. Çekilen resimleri de değişik olarak paylaşır haberimizi işlerdik. Bu anılar bu hatıralar Dinar Restorant da kaldı. İş yeri kapanınca da çıkamaz oldu. Şu ana içerisi ne durumda bilmiyorum ama o günleri şahsen ben özlüyorum.
Dinarda gazeteciliğe soyunan kimler vardı eski yıllarda. İlk Gazetemizi rahmetli Nedret Gürcan 1951 de Kervanı çıkarmış, Mehmet Dedeoğlu 1952 de Dinar Postası,1954 ve 58 de Nedret ağabey yine Şairler yaprağı dergisi ve Yeni dostluk gazetesi, Tarık Şener Altın Şehir gazetesi 1958,Nedret abinin Vatandaş gazetesi 960 İsmail Özköylü’nün Uğur matbaayı faaliyete geçirmesiyle 1970 sonrası gazeteler bugün tamsayı aklımda yok ama kırka yakın olmuştur. Bu hususta Dinarda basın konusu yayınladığım İZ BIRAKANLAR kitabımda mevcuttur. Ben burada sadece en eskileri hatırlattım.70 sonrasına değinmedim.
Kaç yıl geçti o birliktelik uzun zaman görülmedi. Hele ki 95 Dinar depremi birlikteliği de yıktı bitirdi.2000 sonrası olan resim Saffet Başkanın hangi dönemi hatırlamıyorum. Onun için tam tarih veremedim. Basın ordusu çoğalmış yeniler ortaya çıkmış. Ebetteki bizler ihtiyarlaşıyoruz artık. Genç kuşağa koşturacak kişilere ihtiyaç var. Hele ki Bu işi meslek seçmiş hevesli gençlerimiz olunca biz yaşlılara gazetecilik daha kolay geliyordu. Neden mi? Neden olacak bakın Umut gazetesinde çalışan İsmail kardeşimizin kalemi kuvvetliydi. Alığı haberi kalemle hemen haber şekline döktürürdü. Sonra ona rakip çıkan arkadaşı Tahsin de resim ve yazı üzerine hemen yarışır hale geldiler. Biz de tamam siz ikiniz hazırlayın bize de gönderin diye hazıra konardık. Şu site gazeteciliği çıkmasaydı iyi mi olurdu bilmiyorum. Umut/Günlük, Dinar Haber, Gündem, Gölge, Akdeniz, Halk Haber haftalıkları çıkmaya başladı. Ama şurada belirteyim ki Rahmetli Adnan Aktaş’ın çıkarmaya başladığı Umut Dinar da günlük gazete olarak rekor kırdı. Haftalık gazetelerimizin site haberciliği de var olması ilginç değil mi? Bastıkları haftalık gazeteyi kimi belirli bir sayıda kimi abone miktarı kadar veya basın denetimin istediği kadar basıyor. Aynı haberleri site gazeteciliğinde de yayınlıyorlar.
Peki, ben şu soruyu sormak istiyorum 4-5 gazetenin var olduğu bu ortamda bunları çıkaran yayınlayan emek veren arkadaşlar arasında neden birlik beraberlik yok? Neyi paylaşamıyorlar acaba. Bugün için kutlama mesajı veren Kaymakam, Belediye ve Oda başkanları ayırt etmeden aynı kutlamaları hepsine veriyor. Ve bu parselden faydalanıyorlar. Şu hastalık nedeniyle çok dolaşamıyorum. ama duyuyorum ya Tahsin, İsmail, Ramazan, Hilmi, Ayhan diye mi sayayım yoksa isim vermeyelim mi? Ama araları iyi olmayan arkadaşlar varmış. Onun için ne paylaşamıyorsunuz diyorum. Neden birlik beraberliğimiz yok?
Gelin aramızda buzlar varsa eritelim bu buzları. Bakın biz eskiler olarak Ramazan, Hilmi, Ayhan yaşlandık artık. Aramazında gazeteciliğe devam eden Ramazan var o da vakit geçirmek için bu işe devam ediyor. Mutlaka o da çok yoruldu artık. Biz ikimiz köşe veya düz yazıyla uğraşıyoruz. Biz bu gün varız yarın yoğuz. Haberciliğe Ramazan deva ediyor. Hilmi abi ve ben yazımızı yazmaya devam edeceğiz. Ama siz Site ve Haftalık Gazeteci arkadaşlar Dinarda basın çalışmasını birbirinize destek vererek yardım ederek, haberciliğinizi paylaşarak yaşatmaya varsa yanınızda yetişen yeni gençlere örnek olmanız gerektiğini söylememe gerek varmı bilmiyorum. Hani derler ya bana akıl vereceğine para ver kardeşim derler. Elbette gazeteci arkadaşlar arasında gerektiği zaman birbirine maddi manevi destek ve yardım da yapılmalıdır. Gerektiğinde akıl da vermelidirler. Birinin aklı birinin fikri diğerinden üstün olacağını düşünmek gerekir.
624 Kasım bu Gazeteciler Bayramı3/3/6/ da sitelerinizde kutlamalarla geçti.2022 de basın bayramınızda sanırım Belediye başkanımız Nihat Sarı tüm basın mensuplarını içeren bir akşam yemeği vererek hepimizin birlik beraberlik içinde katılmanızı sağlayacağına inanıyorum. İsterseniz 2022 gazeteciler gününü beklemeyelim yeni yılın girmesiyle düzenleyeceğimiz bir akşam sohbet toplantısını yapacak bize kaç sponsor çıkar bilemezsiniz çünkü bizler hepimiz Dinar için çalışıp faydalı olmaya çalışan mensuplarız. Biz siyaset yapmıyoruz bizim siyasetimiz DİNAR’DIR. Bu çağrımı duymayıp kulak altı yapan ve ilgi göstermeyenlere şimdi bir şey demeyeceğim ama sonrası sonrası için diyorum ki o zaman yazacağım gelecek anılarımızın anlatımı bambaşka olacaktır. Tüm arkadaşlara sevgi ve saygılar. Ben bugün Pandonimi yendim Aşılar sayesinde sağlıkçılarımız beni kurtardı onlar sayesinde yazmaya devam ediyorum. Onlara başarı ve sağlıklı çalışmalar diliyorum. Gelecek yazımı bekleyin.12.12.2021 AK.