Afyonkarahisar Belediye Başkanlığı koltuğuna CHP’li Burcu Köksal’ın oturmasının ardından bir yıl geride kaldı.
Bu süreçte AK Parti cephesine baktığımız zaman...
Bir yıl içerisinde ne İl Başkanı, ne Milletvekilleri çıkıp ta bir ‘Hayırlı olsun’ diyemediler.
Halbuki...
AK Partili Milletvekilimiz Ali Özkaya’nın doğduğu Dinar’da farklı tavır içerisinde olduğunu gördük.
Ali Özkaya vekilimiz Dinar’ın CHP’den seçilmiş olan Belediye Başkanı Veysel Topçu’ya sadece ‘Hayırlı olsun’ demekle yetinmemiş, bizzat ziyarete gitmiş ve sonrasında da Dinar Belediyesinin Ankara’da tüm Bakanlıklar ve ilgili kurumlardaki işlerini bizzat takip ederek ilgilenmiştir.
Ali Özkaya vekilimizin Dinar için yaptığı bu davranış şekli kelimenin tam anlamıyla takdir edilecek ve ayakta alkışlanacak bir davranış şeklidir.
Tüm samimiyetimle söylüyorum, Dinar’da Veysel Topçu, Ali Özkaya’nın bu davranışlarını anlatırken çok mutlu oldum.
Ama neden Afyon merkezde farklı, Dinar’da farklı bir tutum içerisinde olunduğunu da merak etmedim değil...
Bilindiği gibi Dinar’da Cumhur İttifakının MHP’li adayı Nihat Sarı ikinci kez aday gösterilmişti.
Nihat Sarı’nın kazandığı ilk seçim öncesinde de AK Parti cenahı MHP’li Nihat Sarı’nın adaylığına hiç sıcak bakmamıştı.
Nihat Sarı seçimi Cumhur İttifakının adayı olarak kazandı.
5 yıl boyunca da en ufak bir şaibe olmadan işini yaptı.
İkinci kez aday gösterilmesi öncesinde yine bilindik kulisler yapıldı.
Diyebilirim ki AK Parti cephesi MHP’li Nihat Sarı’yı ‘Kerhen’ aday gösterdi.
Seçim öncesinde AK Parti ile neredeyse kanlı bıçaklı bir halde olan İYİ Partili Saffet Acar paraşütle AK Partiye iniş yaptı.
Rozetini Dinar’lı Milletvekilimiz Ali Özkaya’nın nezdinde eski Başbakanlarımızdan Binali Yıldırım taktı Ankara’da.
Saffet Acar’ın yıllarca AK Parti aleyhine olan davranışlarını ve söylemlerini bilen Dinar’lıların çoğu bu paraşütle iniş olayına kızdılar ve AK Partiye oy vermediler.
Bu durumu bir Dinar’lı hemşerim şöyle okumuş kendince;
Ali Özkaya, Nihat Sarı’nın tekrar aday gösterilmesini hazmedemedi ve kazanmasını da istememiş olabilir...
Bir yıl içerisinde yaşananlara bakınca da...
Sanki Dinar’lı hemşerimiz haklı gibi görünmüyor mu?
Dinar’da Cumhur İttifakının adayı MHP’li Nihat Sarı seçimi kazanamıyor !
Dinar’daki AK Parti ve MHP’li seçmenlerin kızgın oldukları bilinen Saffet Acar’da seçim öncesi AK Partiye alınıyor !
Sonra CHP’li Belediye Başkanına her türlü destek veriliyor. (Bunu söylerken de doğru olan budur, seçilen Belediye Başkanının partisine bakılmadan her Bakanlık ve Kurum ile Devletin her görevlisi yasal şartlarda tüm desteklerini vermelidirler. Çünkü o destek o yöre halkının hakkıdır.)
Aynı Milletvekilimiz aynı süreçte nedense Afyonkarahisar Merkeze seçilen CHP’li Burcu Köksal’a bir hayırlı olsun telefonu bile açmamaktadır !
Peki nedendir bu çifte standart?
AK Partimizin Medya ve Tanıtımdan sorumlu olan Başkan Yardımcısı, değerli dostum Halil İbrahim Sevim Kardeşim bu konuda bir şeyler söylemek ister mi acaba?
*
*
*
Bu Pazar seçim olsa...
Öncelikle şunu belirteyim.
Halil İbrahim Sevim’i severim.
Doğru ve dürüst bir kişi olarak tanırım.
Hakkında en ufak bir olumsuz düşüncem olmadı bugüne kadar.
Eski İl Başkanlarımızdan Hüseyin Sezen’i takdir ettiğimden az değildir kendisine olan takdirim ve sevgim.
Halil İbrahim Sevim kardeşim bir süredir CHP’den seçilen Belediye Başkanımız Burcu Köksal’ı hedef alan açıklamalarda bulunuyor.
Doğaldır eleştirmesi.
Sonuçta AK Parti Afyonkarahisar Belediye Başkanlığını kaybetti.
20 yıldır hükümdar olunan Afyonkarahisar Belediye Başkanlığının bir anda rakip partili bir adaya geçmesi kolay hazmedilecek bir şey değil elbette.
Sadece bu kadar da değil...
Halil İbrahim Sevim Kardeşimin kendi doğum yeri olan Bolvadin Belediye Başkanlığını MHP kazandı.
Ki Bolvadin AK Parti için çok önemli bir yerdir.
AK Parti Bolvadin’li hemşerilerimize Milletvekilliği, Bakan Yardımcılığı gibi pek çok görev vermiş olan bir Partidir.
Bakanımız, gururumuz Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun memleketi Şuhut.
Buranın Belediye Başkanlığını da MHP kazanmıştır.
Sinanpaşa...
AK Partinin kalelerinden olan bir İlçemizdir.
Ama Sinanpaşa’lı hemşerilerimiz MHP’li Belediye Başkanını seçmiştir.
Aynı şekilde Afyonkarahisar Merkezde de CHP’li Belediye Başkanından yana tercihini kullanmıştır hemşerilerimiz.
Demek ki bazı hemşerilerimiz bir değişiklik istemiş ve daha fazla hizmet edeceğine inandığı kişileri göreve getirmiştir.
Bu seçilen Belediye Başkanlarının suçu, günahı seçmenin takdirini kazanması mı dır?
Bu Belediye Başkanlarına ters bakarken, aslında oradaki seçmeni cezalandırmış olmuyor musunuz Değerli Halil İbrahim Kardeşim.
Ve sanıyor musunuz ki...
Afyonkarahisar halkı sizlerin bu hal ve tutumlarınızdan dolayı yapılacak ilk seçimde koşa koşa size mi oy verecektir?
Bir anket yaptırın...
Seçimi kaybettiğiniz yerlerdeki vatandaşımız ne düşünüyor, bu Pazar seçim olsa kime oy verecek bir sorun.
Alacağınız sonuç bellidir.
Burcu Köksal %52 civarında bir oy ile seçilmişti.
Bu Pazar seçim olsa, sanmayın ki aldığı oy oranı azalacak...
Bilakis daha da artırdığını sizde iyi biliyorsunuz.
Bunun nedenleri nedir biliyor musun Halil İbrahim Kardeşim?
1- Yapıcı muhalefet yapamayışınız.
2- Acemi siyaset hamleleriniz.
3- Halkın seçtiği kişiyi hasım gibi görmeniz.
*
*
*
Sucuk konusu...
Şimdi gelelim asıl soruya...
Halil İbrahim Sevim kardeşim dün sosyal medya üzerinden haftalık yaylım ateşi görevini yerine getirmiş.
Okudum ve üzüldüm Halil İbrahim Kardeşim adına...
Neden mi?
Anlatayım...
Anlatmadan önce de Halil İbrahim Kardeşim neler söylemiş, okumamış olanlar için kısaca özetleyeyim...
‘CHP’li Afyonkarahisar Belediye Başkanı bir yıllık çalışmalarını değerlendirmek üzere Basın Mensupları ile kahvaltılı toplantıda bir araya gelecekmiş.
İlimizin güzide basın mensupları, bahsi geçen kahvaltıda sucuk ikramı yapılırsa dikkatli olmalılar.
Zira gastronomi şehri, lezzetler diyarı Afyonkarahisar’da üretilen yüzlerce sucuk markamız varken, Afyonkarahisar’lılar olarak sucuğumuzun lezzetiyle, kalitesiyle her birimiz ayrı ayrı övünç duyarken,
Afyonkarahisar Belediyesi’nin sosyal tesislerinde satılan ürünlerde Malatya sucuğu kullanıldığını üzülerek işittik.
CHP Belediyeleri ne de çok seviyor uzak şehirlerden gıda takviyesini...
Muş’un tatlısı,
Hakkari’nin böreği derken,
Şimdi de Malatya’nın sucuğu öyle mi?
Bu durum sadece sucuk imalatçılarımıza değil tüm Afyonkarahisar’lılara hakarettir, saygısızlıktır.
Bu akıl almaz durumun, Afyonkarahisar Belediye Yöneticileri tarafından derhal izah edilmesi gerekmektedir.
Son olarak;
İnşaallah üzerinde yazdığı gibi %100 dana sucuğudur ! ‘
Şimdi...
Sondan başlayalım...
Ey Halil İbrahim Kardeşim...
Sen Belediye’nin satışa arz ettiği o Malatya sucuğundan bir örneği Tarım İl Müdürlüğünde kontrol ettir.
Bir vatandaş olarak madem ki bu konuda böyle bir şüphen var...
Hemen gereğini yapmalısın.
Yok ben sadece dikkat etsinler diye söyledim gibi saçma sapan bir gerekçe ortaya koyacaksan, buna açıkça zan altında bırakmak denir.
Ve...
Cumhurbaşkanımız ile boy boy fotoğraflarını sosyal medya hesaplarından yayınlayan senin partililerinin değişik ad ve markalarda ürettikleri ve Tarım Bakanlığınca defalarca teşhir edilmiş olan sucukları ile ilgili de aynı hassasiyette olursan, seni gerçekten bir kez daha takdir etmiş olurum.
Gelelim;
‘Bu durum sadece sucuk imalatçılarımıza değil tüm Afyonkarahisar’lılara hakarettir, saygısızlıktır’ şeklindeki sözlerine...
Madem ki sucuk imalatçılarımıza ve Afyonkarahisar’lılara saygısızlıktır diyorsun...
Aynı saygısızlığı defalarca yapan AK Partili Belediye Başkanları yaparken neredeydin?
Neden kendi partinin Belediye Başkanlarına aynı sözleri söylemedin?
Şimdi far tutulmuş tavşan gibi bu yazıma bakakaldığını, Mehmet Abim acaba ne demek istiyor? dediğini duyar gibiyim.
Değerli Kardeşim anlatayım da anla, benim iyi niyetli kardeşim...
Çok çok önceye gitmeyeyim...
2019
2020
2021
2022
2023
2024 yıllarına bir bakalım...
Gıda
Kırmızı et
Donuk gıda
Şarküteri ürünleri...
Bunların hepsi ihale ile alınmış Afyonkarahisar Belediyesince.
Alan kim?
AK Partili Belediye Başkanı.
Peki bu ihaleleri kazananlar hangi illerden?
Hangi birisini sayayım ki...
Ama bir kaçını aktarayım da Halil İbrahim Kardeşimin merakını gidereyim.
Bursa
İstanbul
Ankara
Eskişehir
Diyarbakır
En son...
2024’te Eskişehir’li bir firmadan Kırmızı Et almış Afyonkarahisar Belediyesi.
AK Partili Belediye Başkanımızın yönetimde olduğu tarihte...
Şimdi bu alımlar yanlıştır demiyorum.
Bunu diyen Halil İbrahim Sevim kardeşim.
CHP’li Belediye Başkanı Burcu Köksal’ı aklınca köşeye sıkıştırayım derken...
Kendi partisinin Belediye Başkanlarının da aynı şeyleri yaptığını ya bilmiyordu, ya da bile isteye algı yaratmak istedi.
Bir şey diyeyim mi Halil İbrahim Kardeşim...
Her iki durumda vahim aslında biliyor musun?
Eğer bilmiyorsan kötü, bile isteye böyle söylediysen daha da kötü.
*
Aslında Belediyelerin bu şekilde ihale ile alım yapmaları doğru olanı.
AK Partili Belediyelerinde, CHP’li Belediyelerinde alımlarını EKAP üzerinden yapmaları gerekli.
O ihalelere herkesin katılım göstermesi içinde, ihalelerin açık ve şeffaf olması zorunlu.
Burcu Başkanımızda, önceki Başkanlarımızda hangi ihaleye kim girecek, hangi fiyatı verecek bilemez ki.
Her firmaya açık olan ihalelere Kars’tan da giren olur, Bolvadin’den de.
*
*
*
Yetti gari bu arsa konusu...
Halil İbrahim Sevim Kardeşim dün hızını alamamış, belediye ilgilileri kendisine cevap verince oturmuş sosyal medya hesabından bir yazı daha döşenmiş.
Bakın neler demiş...
‘Kırmızı et olunca ihale var, arsa olunca ihale yok.
En azından CHP’li Afyonkarahisar Belediyesi Malatya’dan et ve sucuk aldığını kabul etti.
Ama esas mesele, ‘İhale’ kavramının nerede ve ne zaman uygulandığıyla ilgili.
Kırmızı et söz konusu olunca, belediye 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na sığınıyor. Açık usulle yapılan ihalede en düşük teklifi veren firma kazanıyor. Hadi buna ‘Usulen doğru’ diyelim.
Ancak;
En az 100 milyon değerindeki arsayı 47 milyona ihalesiz satacaksın.
Sonra utanma gereği duymadan Gastro şehri Afyonkarahisar’da yüzlerce et sucuk üreticisi olduğu halde ihale yaptım, aldım ne yapayım Afyon’daki kasaplarımız ihaleye katılmadı diyeceksin.
Bir kamu kurumunun, şeffaflık ilkesine uygun şekilde hareket etmesi gerekir. Yerel yönetimler, vatandaşın güvenini zedeleyecek uygulamalardan kaçınmalı.’
Halil İbrahim Kardeşim ilk ateşinden sonra yaptığı ikinci ateşi ile kendi kendine ilk ithamlarının yanlışlığını kabul etmiş.
Kabul etmiş ama, daha büyük bir yanlışa daha imza atmış.
Kamuoyunda uzunca bir süreden beri bir algı oluşturulmaya çalışılıyor özellikle AK Partiden bazı arkadaşlarımız tarafından.
Yüntaş şirketinin sattığı arsa ile ilgili...
Sanki Yüntaş bu arsasını rayiç bedelin altında satmış ve birileri de buradan rant elde etmiş gibi adına ne derseniz deyin bir zan altında bırakma, linç girişimi halidir sürmekte.
Araştırdım...
O arsayı alan kişi Sandıklı’dan birisiymiş.
Siyaseten yakın olduğu kişilerin isimlerini de yazmamayım ama, hemen hepsi AK Partili.
Zengin ve güçlü bir kişiymiş.
Afyon piyasasına bu kişinin girmesinden tedirgin olanlar varmış...
Anladığım kadarıyla AK Partili bazı zengin müteahhit arkadaşlar ile, tarla alıp bunları arsa haline getirip en az yirmi otuz hatta yüz misli satmak konusunda uzmanlaşmış olanların karnı ağrımaya başlamış olacak ki, zıplıyorlar epeyce.
Peki...
Yüntaş o arsayı nasıl satmış?
Öncelikle bir konuya açıklık getirmek gerekli.
Bu arsanın zaten geçmişten itibaren 3/2 si Yüntaş’a ait.
3/1’i ise Afyonkarahisar Belediyesinin.
Yüntaş bu arsasını parçalı ucuza satmak yerine, tamamlayarak satmak için 3/1’ini Belediyeden istiyor.
Belediye’de önce Afyonkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesinden değer tespiti yaptırıyor.
Sonra...
SPK Lisanslı Gayrimenkul Değerleme Uzmanlarından değer tespiti yaptırıyor.
Belediyenin zaten bir rayiç bedeli de belli.
Yüntaş burayı Belediyenin belirttiği rakamdan alıyor.
Yüntaş’ın aldığı rakam hem Mahkemenin, hem uzmanların, hem de Belediyenin rayiç bedelinden daha yüksek.
Yüntaş burayı aldıktan sonra satın alabilecek kişi ve firmaların hepsi de bilgi sahibi oluyor.
Ama kimse almak istemiyor.
Bunların hemen hepsi de AK Partili.
Çünkü o kadar para sadece AK Partililerde var.
Ne bizim MHP’lilerde o para var, ne de CHP’lilerde.
Bu arada bu satıştan yaklaşık dört ay kadar önce Afyonkarahisar Belediyesi buraya 900 metre mesafede, yola cepheli bir arsasını ihale ile satıyor.
Satılan yer 2,5 emsalli hem de.
Daha büyük bir yer ve müthiş bir arsa.
Kooperatif şeklinde bir ortaklık alıyor yanılmıyorsam.
Ortakların yoğunluğunun hangi sağ partiden olduğunu da siz tahmin edin artık.
Evet bildiniz...
Alanlara hayırlı olsun...
Yüntaş’ın sattığı yer ise Belediyenin satış bedelinden daha yüksek.
İşte bir bardak suda kopartılmak istenilen fırtınanın gerçeği böyle.
Şimdi Halil İbrahim Kardeşim sen diyorsun ya, Bir kamu kurumunun, şeffaflık ilkesine uygun şekilde hareket etmesi gerekir. Yerel yönetimler, vatandaşın güvenini zedeleyecek uygulamalardan kaçınmalı.
Aynen öyle...
Fakat öncelikle şunu da belirteyim, Yüntaş kamu kurumu değil.
Ama görüyoruz ki bu konuda kamu kurumu hassasiyetiyle hareket ediyor Yüntaş idaresi.
İğneyi kendine derler ya Halil İbrahim’ciğim...
Biraz geriye gidelim...
Afyonkarahisar Belediyesinin AK Partili Başkanda olduğu dönemden bahsedelim.
21 B.
Bunu daha önce yazmıştım bu köşeden.
Ayrıntılarıyla.
Afyonkarahisar AK Parti Yönetiminden hiç bir kişi bu konuda en ufak bir şey söylemedi.
Hatta Ali Özkaya vekilimiz kızdı ihalelerini 21 B ile yapan Afyonkarahisar Belediyesine.
Ne yani, AK Partili Belediye yanlış yapınca mübah mı oluyor?
Halil İbrahim Kardeşim sen anlamadın yine...
Bakıyorsun yine aynı şekilde yazıya.
Senin için biraz ayrıntı vereyim.
CHP’li Belediye Başkanımız Burcu Köksal’dan önce biliyorsun AK Partili Başkan vardı Belediye Başkanlık koltuğunda.
21 B’den bir sürü ihale yapıldı.
Örnek mi?
Dedirtme şimdi bana...
Ama çok ısrar ediyorsan söyleyeyim hadi bir kaçını.
Millet Bahçesi...
Havuz işi...
Uzun çarşı cephe iyileştirmesi...
Rakamlarını yazmayayım.
Dudaklar uçuklar.
Bunu söylemekle bu işler gereksizdi demiyorum.
Ama acil değildi anlıyorsun dimi Halil İbrahim’ciğim.
Şimdi...
Hepiniz sıkı durun.
Halil İbrahim Kardeşim sende ayaktaysan otur bir sandalyeye.
4734 sayılı kanunun 3A maddesi var.
Çiçek almış Afyonkarahisar Belediyesi.
Ne zaman mı?
Seçimden çok kısa bir süre önce.
Ocak 2024.
Rakamını da söyleyeyim mi?
O günkü rakamla...
Yani bir yıldan daha öncesi fiyatıyla...
Tam 38 milyon 500 bin TL.
Bilmeyenler için söyleyelim bu 3A maddesinin özelliğini.
Öncelikle Afyonkarahisar Belediyesi bu maddeyle alım yapma hakkına sahip değil.
İsteyen kim varsa canlı yayında tartışalım kendisiyle.
İkincisi bu maddeye göre alım teklif almak şeklinde yapılıyor.
İhaleye çıkılmıyor bu maddeyle alımlarda.
Teklif al, işi ver.
Ve...
Şimdi o koltuğa sıkı yapış Halil İbrahim Kardeşim.
Çünkü sen dürüstsün ve sarsılacaksın şimdi söyleyeceğim ile.
Aklın hafzalan almayacak...
Bu çiçeklerin nasıl teslim edildiği, gerçek adet ve cinslerden teslim alınıp alınmadığı da bir muamma.
Burcu Köksal’ın devri sabık yaratma derdinde olmadığından dolayı bunları dile getirmediğini sanıyorum.
Ve kimseyi zan altında bırakma derdi yok Burcu Başkanın.
Bence sende böyle hassas hareket et Halil İbrahim Kardeşim.
Öyle her gaza da gelme.
*
*
*
Günün sözü
El adama akıl verirde, ekmek vermez.