(DİNAR’DAN NAFTALİN KOKULU ANILAR)

(DİNAR’DAN NAFTALİN KOKULU ANILAR)

DİNAR’IN SOSYAL HAYATINDA SİNEMALAR

(DİNAR’DAN NAFTALİN KOKULU ANILAR)

Altın şehir Dinar’ın sosyal hayatında sinemaların önemli bir yeri vardır. Dinar 1930’lardan sonra “Altın Şehir” olma yolunda gelişirken, sinemayla da erken tanışan taşra kasabalarından birisidir.

Dinar’ın yerli ailelerinden olan Ahmet Veziroğlu (1901-1983) yeniliklere açık, kafası çalışan, aydın bir insandır. Belediye başkanlığı döneminde (1932-1938) Dinar’ın imarına önem vermiştir. Elektrik Dinamosunu yaparak Dinarlıyı elektrikle ilk tanıştıran Ahmet Veziroğlu’dur.

Ahmet Veziroğlu belediye başkanlığı döneminde Dinar’ın sosyal ve kültürel hayatının da gelişmesine öncülük etmiştir. Dinar, Ahmet Veziroğlu’nun sayesinde; pek çok ilden önce sessiz sinemayla tanışmıştır.

 

Çekimi Dinar’da yapılan Kuyu Filmi

 

Belediye başkanı olduğu ilk yıllarda işi icabı bir süre İstanbul’da bulunan Ahmet Veziroğlu, boş kaldıkça sinemaya gider. Sinema onun ilgisini, çok çeker. Sinemayı çok önemli bir kültür unsuru olarak görür. O yıllarda henüz İstanbul’da bile sinema sessiz sinemadır. Pek çok film seyrettikten sonra, Dinarlı hemşehrilerinin de çok beğendiği bu filmleri görmesini ister. Dinar’a sinema götürmeyi kafasına kor. Sık sık film izlemek için gittiği sinema o zaman İstanbul’un meşhur sinemalarından birisi olan Elhamra sinemasıdır. Sinema sahibi Ali Cavit Bey’le tanışır ve ona “ilçeme de böyle bir sinema götürmek ve bu güzellikleri hemşerilerime de seyrettirmek istiyorum,” der.  O zaman Dinar gibi küçük kasabalarda değil, Dinar’ı çevreleyen illerde bile sinema yoktur. Sinemacı Ali Bey Dinar’ın nüfusunu sorar. Dinar’ın nüfusunun 3000 olduğunu öğrenince de güler ve dudak büker. “Nasıl olur, pek çok büyük kentlerde bile henüz sinema yokken, 3000 nüfuslu bir Anadolu kasabasında sinemaya kim bakar,” diye bu talebi küçümser. Ancak Ahmet Veziroğlu kararlıdır. “Benim ilçem küçük bir taşradır. Ancak sinema için vazgeçilmez öncelik olan elektrikle aydınlanmaktadır. Ayrıca Dinar kültürlü ve medeni, insanların yaşadığı bir yerdir. Dinar’ı tanısan dudak bükmezdin. Dinarlı yenilikleri sever. Sinemaya da çor çocuk seve seve, hatta koşa koşa gelirler” diye Ali Cavit Bey’i iknaya çalışır. Sonunda dost oldukları sinemacıyı ikna eder, aralarında bir sözleşeme yaparlar. Ahmet Veziroğlu, İstanbul’dan bir film makinesi, üç beş film ve bir makinistle döner.

O zaman için Dinar’da sinema olabilecek uygun bir yer ararlar. Mevsim yazdır, en uygun yer, Yeniyol ilkokulunun bitişiğindeki Kitişlere ait handır. Cumhuriyetten sonra Palas Oteli olan bu han genelde Kitişoğlu Hanı olarak tanınır. Bu hanın geniş bahçesine bir sinema perdesi hazırlanır. Sandalyeler taşınır ve Dinarlı ilk sessiz sinemayla, bir yaz akşamı burada tanışır. Ahmet Veziroğlu’nun İstanbul’da Elhamra Sineması’nın sahibine söylediği gibi Dinarlı sinemaya büyük ilgi gösterir.

Daha sonra Ahmet Veziroğlu, kendi ailelerine ait olan ve eski hasır pazarında dinamonun karşısında bulunan Veziroğlu Hanın’da küçük bir tadilat yaptırarak, sinemayı buraya taşır. İstanbul’dan getirdiği makinisttin yanına hevesli, kabiliyetli Dinarlı bir genci verir. Buna makinistliği öğretmesini ister. Bu kabiliyetli genç Recep Sönmez’dir. Gerçekten kısa zamanda makinistliği öğrenir. İstanbul’dan getirilen sinema makinesi kalır, makinist İstanbul’a döner. Daha sonraki yıllarda Ahmet Boyacı da sinemaya merak salar, makinistliği öğrenir. Artık Dinar’da film oynatabilecek makinistler vardır. Tek sıkıntı makinenin sık sık arıza yapmasıdır. Nihayet ona da çözüm bulunur. Aydın’da Haydar isimli bir usta bulunur. Bu usta talep edildikçe gelir, makinenin arızasını giderir ve Dinarlı makinistlere teslim eder.

Bu ara Türk Ocakları’nın Türkiye düzeyinde kapatılmasından sonra onun yerine 19 Şubat 1932 tarihinde kurulan Halkevi’nin Dinar Şubesi de 1935 yılında açılır. Belediye Başkanı Ahmet Veziroğlu’nunda desteklediği Dinar Halkevi’nin başkanı Nuri Dedeoğlu olur. Halkevi yönetimi ve Belediye Başkanı Ahmet Veziroğlu’nun destek ve girişimleriyle Dinar’da sık sık pehlivan güreşleri yapılır. Elde edilen gelirle 1935 yılında Dinar Halkevi Binası’nın temeli atılır. Nihayet 12.000 lira harcanarak halkevi binası 1938 yılında tamamlanır ve aynı yıl açılışı yapılır.

Halkevi binasının içinde kütüphane, kurs odaları, etkinlik salonlarının yanı sıra bir de sinema salonu vardır. Bu bina Dinar’ın bir dönem kültür ve sosyal hayatına çok önemli katkılar sağlar. Bu sinema Yıldız Sineması olarak hizmete girer. Yıldız sineması faaliyete geçtiğinde Aydın’dan bir makinist getirilir. Bu makinist Dinar’da ilk sesli sinemayı oynatan makinisttir. Dinarlı daha o yıllarda sesli filmleri bu sinemada seyretmeye başlar, sinemaya büyük ilgi gösterir. Hemen her akşam sinema salonu tıklım tıklım dolar. Hafta sonları da durum aynıdır. Sinema Dinar’ın dünyaya açılan kapısı olur.

Hüseyin Gönüllü sinema makinesiyle görülüyor

Nuri Dedeoğlu’dan  sonra Ziya Canefe, Refik Aydın, eski Dinar kadısı ve cumhuriyet döneminin ilk yargıcı Ali Niyazi Gürcan Dinar Halkevi’nin başkanlığını yapar ve Dinar Halkevi kültür ve sosyal etkinlikleri ile takdir toplar. Halkevi yöneticileri sinemayı da ihale yolu ile müstecire verirler. Sinemayı Necip Kaynak kiralar ve uzun yıllar çalıştırır. Bu ara bu sinemada makinist olan Aydınlı Haydar Usta pek çok Dinarlı genci makinist olarak yetiştirir. Besim Salman, Erdoğan Yalçın, Hüseyin Gönüllü bunlardan bazılarıdır.  Zaman içinde Hüseyin Gönüllü de kendisi gibi makinistliğe hevesli gençlerden Hüseyin Mera, Ayhan Kalkan ve Ramazan Çöğürcü’yü makinist olarak yetiştirir.

Makinistlik de ayrı bir sanattır. Sadece filmi oynatmakla kalmaz, aynı zamanda oynayacak filmlerin reklamını da hoparlörle makinist yapar. Bu konuda Hüseyin Gönüllü’nün yerini kimse tutamaz. Hüseyin Gönüllü çok yeteneklidir. Yabancı filmlerin bile oyuncularını tek tek sayarken diline kıl dolanmaz.

Hüseyin Gönüllü ve son aldığı sinema makinesi

Yıldız Sineması (Halkevi Sineması), sesli sinemanın ilk oynadığı sinemadır. Sinemanın müsteciri Necip Kaynak ileri görüşlü aydın bir insandır. Dinar’da sinemaya çok emek vermiştir.  Necip Kaynak Yıldız Sineması’nı kışlık sinema olarak kullanırken, yazları da bir yazlık sinema arayışına girer. Önce şimdiki emniyet müdürlüğünün olduğu yerde, sonra Belediyenin arkasında Ali Tosun’un evinin bahçesini Yıldız Sineması’nın yazlığı olarak kullanır. Yazlık sinemaların Dinar’ın sosyal hayatındaki işlevleri böylece başlar.

1950’li yıllardan sonra Dinar daha çok göç alır ve daha da gelişir, yeni mahalleler kurulur, nüfus artar. Buna paralel olarak da yeni yeni sinemalar açılır. Yıllarca Yıldız sinemasında makinistlik yapan Besim Salman 1955’li yıllarda Lale Sineması adıyla yazlık yeni bir sinema açar. Lale Sineması’nın zaman içinde kışlık bölümü de hizmete girer. 1960’lı yıllardan sonra arka arkaya Kızılay Sineması, Emek Sineması, Özen Sineması, Topuzoğlu Sineması, Belediye sineması gibi yeni kışlık ve yazlık sinemalar açılır.

1960’lı yıllarda rahmetli Marangoz Naci Usta (Başaran), Avukat Metin Arıkan’ın binasının bulunduğu yerde “Yazlık Başaran Sineması” nı açar. Yine Nacı Usta, Ilıca caddesi üzerinde Hasan Tokyüz’lerin evinin yanında bir kışlık sinema açar. Dinarlı yeni açılan bu sinemaya da “Yeni Sinema” adını verir.

Türk Kızılay Deneği 1958’li yıllarda Dinar’da üç tane bina yaptırır. Bu inşaatları Şevket Demirel’in inşaat firması yapar. Bunlardan birisi de Kızılay Sineması’dır. 1960’lı yıllarda inşaatı tamamlanan Kızılay Sineması 1962 yılında hizmete girer. Kızılay Sineması’nın da ilk müsteciri Naci Başaran olur. Daha sonraki yıllarda Naci Başaran sinemacılığı bırakınca Yunus Uçman, Ali Rıza Uçman, Sabri Bekle, Abdurrahman Üstündağ Kızılay Sineması’nın müstecirliğini alırlar ve burayı ortak çalıştırırlar. Bu sinemada uzun yıllar Erdoğan Yalçın makinistlik yapar. Kızılay Sineması da zaman içinde Santral caddesinde Ali Rıza Uçman’ın bahçesini yazlık sinemaya dönüştürür.

Yine zaman içinde eski hasır pazarında, bugünkü Ticaret ve Sanayi Odası Binasının olduğu yerde Fırıncı Hüseyin Bilengil, Yazlık Lale Sineması’nı açar. Bu sinemanın makinistliğini de Hüseyin Mera ile Kütüphane memuru Ayhan kalkan yapar. Yine aynı yıllarda Acar Gıda Alışveriş merkezinin karşısına Radyocu Necati Eroğuz tarafından Yazlık Özen Sineması açılır. Bu sinemanın makinistliğini de Ayhan kalkan ile Erdoğan Yalçın dönüşümlü olarak yapmışlardır.

Sinemaların, özellikle de yazlık sinemaların halktan büyük ilgi görmesi yeni sinemaların açılmasını sağlamıştır. Bu defa da Dinar esnafından olan Ziya Topuzoğlu’nun Mezbahane Caddesi üzeri, Şehir hamamının karşısındaki bahçesine Yazlık Topuzoğlu Sineması’nı açtığı görülür. Ancak bu sinemanın ömrü sadece iki yıl olur.

1970’li yıllarda belediye başkanı Bayram Ali Veziroğlu eski belediye (şimdiki Belediye İş Merkezinin olduğu yer) binasının içinde tadilat yaparak kışlık Belediye Sineması’nı yaptırdı. İhaleye çıkan Belediye Sineması’nın işletmeciliğini Yunus Uçman, Ali Rıza Uçman, Sabri Bekle ve Besim Salman ortaklaşa aldılar. Bu sinemanın makinistliğini de tecrübeli makinist Besim Salman yaptı.

Diğer sinemalar gibi Belediye Sineması da zaman içinde güzel izler bırakarak Dinar’ın sosyal hayatından çekildi. 1995 Depreminden sonra Belediye binası ile birlikte Dinar Belediye Sineması da yıkıldı.

Televizyonun Türk toplumunun hayatına bu denli girmesi, bir dönem önemli bir kültür hizmeti yapmış olan sinemaların bir bir kapanmasına sebep oldu. Sinemalar bugün büyük illerde varlığını sürdürebilmektedir. Dinar bir dönem örnek ve öncü olduğu sinema kültüründen de bugün uzaklaşmış, naftalin kokulu sinema anıları mazide kalmıştır.

“Nehir ve Uygarlık” isimli Filmin Dinar Suçıkan eteklerinde başlayan çekiminde; Nedret Gürvcan, Metin Erksan, oturanlar asistan Fikret Uçak, Dinarlı şoför Enver(1959)

Bir zamanlar beş altı kışlık sinemanın, yedi sekiz yazlık sinemanın seyirciye kapılarını açtığı Dinar’da ne yazık ki bugün sinema yok. Bir zamanlar için çok ünlü olan Dinar Kızılay Sineması’nı en son emekli öğretmen Ali Demiray 14 Temmuz 2000 tarihinde yeniden açtı. Günde birkaç seans yaparak ayakta durmaya çalışan Kızılay Sineması ne yazık ki ayakta kalamadı, müşteri olmadığı için bir yıl sonra kapatıldı. Dinar’a İYAŞ Alışveriş Merkezinin yapılması ve hizmete girmesiyle Dinar İYAŞ Sinemasıyla tanıştı. (2007) Ancak bu da uzun süre ayakta kalamadı ve kapandı.

 

Kuyu Filmi’nin Karakuyu’da çekilen bir sahnesi (1968)

(Nedret Gürcan Arşivi)

Dinar Suçıkan’da KUYU filminin son sahnesi -Nil Göncü ve Hayati Hamzaoğlu (1968) (Nedret Gürcan Arşivi)

Kuyu filminden başka “Sevmek Zamanı Filmi”nin de Galası Dinar’da yapıldı. Metin Erksan, KUYU filmini bitirdikten sonra Dinar’dan ayrılmadan “Sevmek Zamanı’nının Galasını armağan olarak Dinar’da yaptı. O geceyi binlerce Dinarlı izledi. Gecenin açılış konuşmasını Nedret Gürcan yapıyor.

Kuyu filmi oyuncularından Hayati Hamzaoğlu, Nil Göncü ve Demir Karahan’a Nedret Gürcan tek tek tanıtıyor ve teşekkür çiçeği veriyor. (Nedret Gürcan Arşivi)

 O güzel günlerin özlemiyle saygılar sunarım