Hasan Hüsnü Eren
Geçtiğimiz Pazartesi günü akşam...
TV 100’de Barış Yarkadaş İYİ Partinin 2024 Mahalli İdareler Seçimlerinde Afyon Belediye Başkan adayı olarak Dr. Hasan Hüsnü Eren’in adını verdi.
O dakikalardan sonra bazı sosyal medya hesaplarında ve internet haberlerinde bu konuda çeşitli yorumlar yapıldı.
Salı - Çarşamba günü de bu yanlış bilginin üstüne ilaveler yapılmaya başlandı.
Bu nedenle de bu konuda bir kaç satır yazmam ve kamuoyunu doğru bilgilendirmem gerektiğini düşündüm.
Barış Yarkadaş’ın bir kaç saniyelik söyleminde üç yanlışlık var.
Onlara geçmeden önce...
Hasan Hüsnü Eren’i tanımayanlar için biraz bilgi aktarayım.
Anavatan Partisi döneminde Afyon Sağlık Müdürlüğüne atanan ve sonrasında da AK Parti döneminde de tekrar Afyon Sağlık Müdürü olan bir hemşerimizdir.
Bilgili, akıllı, kültürlü ve kendisini sürekli yenileyen bir doktordur.
Vizyon sahibidir, ileri görüşlüdür.
Dürüsttür ve lafı nettir.
Yenilikçidir.
Sağlık Müdürlüğü döneminde yaptığı projeler ile, hastanelere ve sağlık ocaklarına getirdiği yenilikler daha sonraları Sağlık Bakanlığı tarafından tüm Türkiye’de uygulanmaya başlanmıştı.
Afyon halkında karşılığı olan bir isim olmasına rağmen siyaseti düşünmeyen bir kişidir.
Şimdi gelelim Barış Yarkadaş’ın bir kaç dakikalık konuşmasındaki üç konuya...
Birincisi...
Hasan Hüsnü Eren eğer siyaset yapacak olsa, hele ki Belediye Başkan adaylığı söz konusu olsa...
Partisi sadece AK Parti olurdu.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti O’nun vazgeçilmezidir.
İkincisi...
Hasan Hüsnü Eren, siyaseti hiç düşünmedi, düşünmüyor da.
Yıllardır böyle.
Aslında istese bugüne kadar AK Partiden seçilecek bir noktadan Milletvekilliğine aday gösterilirdi.
Üçüncüsü...
Barış Yarkadaş konuşmasının bir kısmında oradaki bir konuğun Hüsnü Eren’in kim olduğuna dair sorusuna, ‘Önce eski Milletvekili dedi, sonra da son seçimde İYİ Partiden ikinci sıra Milletvekili adayı idi’ diye ekledi.
Sanıyorum bir sohbette Afyon ile ilgili konuşulurken Mustafa Enis Arabacı ismi geçmiş ve sonrasında da Afyonu bilen birisi tarafından ‘Hasan Hüsnü Eren İYİ Parti Belediye Başkan Adayı olursa kazanırız’ şeklindeki sözleri not alırken böyle bir karmaşaya sebebiyet vermiş olabilir.
Sonuçta...
Dr. Hasan Hüsnü Eren siyasete girmeyi hiç düşünmüyor.
Girecek olsa ve adaylık düşünse de partisi kesinlikle AK Parti olurdu.
Neden bu kadar kesin ifadelerde bulunuyorsun diyen olabilir...
Hasan Hüsnü Eren ilkokul öncesinden arkadaşım.
50 yılı aşkın bir geçmişimiz ve kavi dostluğumuz var.
Birbirimize kardeş kadar yakınızdır.
*
*
*
*
*
Koltuk...
Şuayp Demirel.
Adnan Dedemin kardeşi.
Yönetim Kurulu Başkanı olduğu şirketlerinin İlimize sağladığı istihdam, vergi geliri ve tanıtımımıza katkıları yadsınamaz.
Hayırseverlikte de ön sıradadır, vergi rekortmenliğinde de.
Markaları Afyonumuzun gururu.
Yurt içinde, yurt dışında tanıyanı, seveni-sayanı çoktur.
Bir hafta içerisinde eğer görüşemediysek mutlaka bir eksiklik hissederiz ya O arar, ya da ben ararım.
Fabrikasına gitmeden önce ya uğrar, ya da ‘Ben fabrikaya geldim’ diyerek arar, ben giderim.
Sohbetinden feyz alınacak bir kişidir.
Dün uğradı Şuayp Abi.
Kendisine olan sevgimden, saygımdan toplantı masasındaki yerime buyur ettim.
Yine her zamanki gibi, hayır dedi ve her zaman oturduğu koltuğa oturdu.
O’nun yanında bende koltuğuma oturmam ve O’nun karşısındaki koltuğa otururum.
Yine öyle oldu oturma şeklimiz.
‘Bak bu koltuğa oturmamı her defasında ısrarla söylüyorsun, bende ısrarla oraya oturmuyorum.
Ben kimsenin koltuğuna oturmam ve kimseyi de kendi koltuğuma oturtmam’ dedikten sonra ‘neden biliyor musun?’ diye sordu.
Bilmediğimi söyledim, sonra anlattı;
‘Yıl 1983.
Bir iş için İstanbul’a gitmiştim.
O zaman cep telefonu falan yok.
Akşam kaldığım yeri Babam aradı.
Konuştuk.
Jandarmalar seni sordu.
Acilen gelmen gerekiyormuş.
Gelir gelmez jandarmaya gideceksin dedi Babam.
İstanbul’daki işi yarım bırakıp geldim apar topar İscehisar’a.
Gittim Jandarmaya.
Neden çağrıldığımı sordum, bilmiyoruz dediler.
Ama mevcutlu olarak Valiliğe götürülmemin istendiğini söylediler.
Jandarmaların nezaretinde, mevcutlu olarak Afyon Valiliğine getirildim.
Vali Ercan Belen idi o zaman.
Batı Menzil ve Garnizon Komutanı da Mahmut Boğuşlu Paşa.
Aynı zamanda da Sıkıyönetim Komutanı.
Vali Ercan Belen’in huzuruna çıkarttılar beni.
Sen misin Şuayp Demirel diye sordu bana Vali Bey.
Evet dedim, bir kağıt uzattı.
İmzala bunu dedi.
Okuyacaktım önce ama tekraren imzala deyince Vali bey, hemen imzaladım.
Bir nüshasını bana verdi imzaladığım kağıdın.
Sonra söyledi.
İscehisar’ın Belediye Başkanı oldun.
Sana tebliğ ettim şimdi dedi Vali Bey.
Anlamadığımı anladı.
Neden Ben? diye sordum.
Bende bilmiyorum.
Afyon, Eskişehir Sıkıyönetim Komutanlığına bağlı.
Afyon Komutanlığı Eskişehir’e, onlarda Genelkurmaya, onlarda İçişleri Bakanlığına senin ismini vermişlerdir, talimat bize İçişleri Bakanlığından geliyor.
Bizde sana tebliğ ettik.
Git şimdi İscehisar’a ve görevine başla dedi.
Tamam gideyim de, orada ne yapacağım? dedim.
İscehisar Belediye personeli Seni kapıda karşılayacak şimdi seni bekliyorlar.
Belediyeden sen sorumlusun artık dedi ve çıktım odadan.
Geldim İscehisar’a.
Gerçekten tüm personel kapıda beni bekliyorlardı.
Başkanlık makam odasına geçtik.
Oturdum koltuğa ve her ilgili kendi bölümüyle ilgili konuları anlattı.
Ben böylelikle başladım Belediye Başkanlığına.
Aradan bir süre geçti.
Batı Menzil, Garnizon ve Sıkıyönetim Komutanı olarak Mahmut Boğuşlu Paşanın beni ziyarete geleceği bildirildi.
Geleceği saatte indik kapıya ve bekledik Komutanı.
Geldi.
Odaya çıktık.
Makam koltuğuma buyur ettim.
Baktı yüzüme sert bir şekilde.
Hayır. O koltuk senin koltuğun ve sen oturacaksın dedi.
Karşımda Sıkıyönetim Komutanı.
Emrediyor.
Sen oturacaksın diyor.
Oturdum.
Dikkat ettim ben oturana kadar oturmadı kendisi misafir koltuğuna.
Sonra dedi ki;
Makamına Cumhurbaşkanı haricinde kimseyi oturtma.
Teklif bile etme.
İşte o cümleleri, sonra bana düstur oldu.
Ne kimsenin koltuğuna otururum, ne de koltuğumu birisine oturması için teklif ederim. Cumhurbaşkanımız hariç.’
*
*
*
*
*
Günün sözü
Sevgi kiminin elinde heba,
Kiminin kalbinde vefa olur.